14 Eylül 2025 Pazar

Atık Suların Sessiz Çığlığı: Türkiye’nin Görmezden Geldiği Gerçek

Uyuşturucu meselesi Türkiye’de genellikle polis baskınları, mahkeme haberleri ya da gençlerin dramlarıyla gündeme gelir. Oysa dünyada çok daha sessiz, ama en güvenilir yöntemlerden biri var: atık su analizleri.

İnsanların kullandığı maddeler vücutta parçalanıyor ve metabolitleri kanalizasyona karışıyor. Yani şehirlerimizin altından akan atık sular, toplumun gizli tüketim alışkanlıklarının aynası haline geliyor. Avrupa’da, Avustralya’da, Latin Amerika’da bu yöntem çoktan ulusal ölçekli programlara dönüşmüş durumda. Bizde ise birkaç akademik çalışmanın dışında yok denecek kadar az. Buna rağmen her gün “rekor ele geçirildi” haberleri duyuyoruz. Veriyi görmezden geliyoruz, ama sorun büyümeye devam ediyor.

Dünyada tablo: Kokain ve sentetikler yükselişte

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin (UNODC) 2025 raporu açık: kokain küresel pazarda rekor kırıyor. Kuzey Amerika, Avrupa ve Güney Amerika hâlâ en büyük pazarlar.

Ama daha da çarpıcı olan, sentetik uyuşturucuların yükselişi. Düşük maliyet ve kolay gizlenebilirlik nedeniyle metamfetamin ve amfetamin türevleri hızla yayılıyor. 2023’te ATS (amfetamin tipi uyarıcılar) ele geçirmeleri dünya genelinde rekor kırdı. Sentetik opioidler (fentanil ve türevleri) ise ölümcül bir tehdit olarak öne çıkıyor.

UNODC ayrıca bugüne kadar 1240 yeni psikoaktif madde (NPS) tespit etti. Bunların %40’ı sentetik kannabinoid, %23’ü katinon. Yani “tasarım uyuşturucular” artık klasik maddelerin yerine geçmeye aday.

Türkiye’nin fotoğrafı: Metamfetamin patlaması

Türkiye’de yapılan en geniş atık su çalışması 2019’da 11 şehirde gerçekleştirildi (Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kayseri, Mersin, Konya, Erzurum, Trabzon, Van ve Ankara). Sonuçlar endişe vericiydi:

  • Gaziantep metamfetaminde açık ara önde (172 mg/1000 kişi/gün).
  • Kayseri ikinci sırada (60,5 mg/1000 kişi/gün).
  • Adana’da 2016–2017’de 3 mg olan tüketim, 2019’da 10,7 mg’a yükseldi.

Aynı çalışmada MDMA (ekstazi) Mersin, Diyarbakır ve Adana’da hafta sonları patlama yaptı. Kokain Diyarbakır, Mersin ve Gaziantep’te yükselişteydi. Esrar hâlâ en yaygın maddeydi; Konya zirvedeydi.

Sentetik kannabinoidler: Sessiz ve güçlü tehdit

Son yıllarda Türkiye’de en çok ele geçirilen NPS grubu sentetik kannabinoidler oldu:

  • 2020’de 1737 kg,
  • 2021’de 2251 kg,
  • 2023’te 1994 kg.

Üstelik artık adli vakalarda da en sık rastlanan NPS alt grubu bunlar. Yani mesele sadece sokakla sınırlı değil, hastane kayıtlarına kadar girmiş durumda.

📌 NPS Nedir?

  • İngilizce New Psychoactive Substances’ın kısaltmasıdır, Türkçesi “Yeni Psikoaktif Maddeler”.
  • Halk arasında “tasarım uyuşturucu” ya da “legal highs” olarak da bilinir.
  • Mevcut yasadışı maddelerin kimyasal yapısı değiştirilerek üretilir, böylece yasaları “delmek” mümkün olur.
  • Başlıca gruplar: sentetik kannabinoidler, katinonlar, yeni opioidler, benzodiazepin türevleri.
  • Daha güçlü, daha tehlikeli, ama çoğu kez de daha kolay ulaşılabilirler.

Yeni bilimsel adım: 2025’te öncü çalışma

Geçtiğimiz aylarda yayımlanan bir çalışmada (Kuloğlu Genç ve arkadaşları, 2025) Türkiye’de 36 psikoaktif madde aynı anda ölçüldü. 63 atık su örneğinde:

  • Ketamin %87,
  • ADB-BUTINACA %57,
  • Mephedrone %5 oranında tespit edildi.

Bu, Türkiye’de NPS kullanımının ilk kez bilimsel olarak doğrulandığı araştırma oldu.

Ramazan etkisi: Kültürün önleyici gücü

Adana’da yapılan bir başka çalışmada (2022), Ramazan ayında madde tüketimindeki değişim incelendi.

  • Ekstazi kullanımında %29 azalma,
  • Eroinde %19 azalma,
  • Alkol ve nikotinde ciddi düşüşler görüldü.

Kokain, metamfetamin ve esrarda ise anlamlı bir değişim yoktu. Bu, kültürel faktörlerin madde kullanımını etkileyebileceğini gösteren ilk bilimsel kanıtlardan biri oldu.

Avrupa örneği: SCORE grubu

Avrupa’da SCORE konsorsiyumu 2010’dan beri her yıl onlarca şehirde atık su analizleri yapıyor. Bu sayede hangi şehirde hangi madde artıyor, hangi politika işe yarıyor düzenli olarak takip ediliyor. Avrupa Birliği, bu verileri hem güvenlik planlamalarında hem de halk sağlığı politikalarında kullanıyor.

Türkiye’de ise bu yöntem hâlâ yaygın ve sürekli uygulanmıyor. Oysa sınırlı veriler bile tabloyu gösteriyor:

  • Metamfetamin patlama yapmış durumda.
  • Sentetik kannabinoidler rekor düzeyde ele geçiriliyor.
  • Kokain, küresel trendle birlikte Türkiye’de de artışta.

Son söz

Atık su analizleri bize toplumun gizli alışkanlıklarını gösteriyor. Bu aynaya bakmamak, gerçeği inkâr etmek demek. Türkiye’nin ulusal ölçekte düzenli bir program başlatması, uyuşturucu trendlerini bilimsel verilerle izlemesi şart.

Uyuşturucuyla mücadele sadece sokaktaki operasyonlarla değil, bilime dayalı halk sağlığı politikalarıyla yapılmalı. Atık sular fısıldıyor: metamfetamin hızla yayılıyor, sentetik kannabinoidler kapımızda, kokain sessizce artıyor. Eğer bu sessiz çığlığı duymazsak, yarın çok daha gürültülü bir felaketle yüzleşmek kaçınılmaz olacak.

Ne yazık ki bu tablo sadece uyuşturucu meselesiyle sınırlı değil. Kültürel yozlaşma, Avrupa Birliği sevdasıyla özümüzden uzaklaşma, gençlere ve gelecek nesillere gereken yatırımların yapılmaması da bu sorunu besliyor. Artık bu mesele Türkiye’nin ana gündemlerinden biridir. Ve ne acıdır ki, birçok meselede olduğu gibi bu konuda da görmezden gelme eğilimi hâkimdir.

Oysa toplumda farkındalık artırılmalı; gençleri madde kullanımına iten sosyoekonomik sıkıntılar, gelecek kaygısı, işsizlik ve kültürel boşluklar ortadan kaldırılmalıdır. Çünkü bu sadece bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda bir nesil meselesidir.

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi