Muhalefetin Stratejisi ve Siyasetin Gerçekleri Yüklenme tarihi 22 Åžubat 202522 Åžubat 2025 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi Günümüz Türkiye’sinde siyaset yalnızca söylemlerle deÄŸil, stratejik hamlelerle ÅŸekillenmektedir. İktidar, her fırsatta muhalefetin söylemlerini ve eylemlerini kendi lehine çevirmeyi baÅŸarmaktadır. Bu noktada, muhalefetin en büyük sınavı, kendi iç dinamiklerini doÄŸru yönetmek ve topluma net bir vizyon sunabilmektir. Geçenlerde konuk olduÄŸum bir televizyon programında bir siyasetçinin söylediÄŸi gibi, “Her partinin içinde gerçekten o partiye gönül verenler olduÄŸu gibi, o partiyi manipüle etmek isteyen unsurlar da bulunabilir.” Bu durum, özellikle kritik seçim süreçlerinde daha da belirgin hale gelmektedir. CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri gibi önemli karar anlarında, sürecin kimler tarafından ÅŸekillendirileceÄŸi büyük bir soru iÅŸaretidir. Çünkü siyaset, yalnızca iç dengelerle deÄŸil, dış müdahalelerle de yönlendirilmek istenebilir. Bugün iktidarın en büyük baÅŸarısı, siyaseti ustalıkla yönlendirebilmesidir. Muhalefet bir hamle yaptığında, iktidar bunu anında yeni bir manevrayla kendisine avantaj saÄŸlayacak bir fırsata çevirebilmektedir. TÜSİAD’ın bir açıklaması, CHP’nin erken seçim çaÄŸrısı ya da CumhurbaÅŸkanlığı için adayını ön seçimle belirleyeceÄŸini açıklaması gibi gündeme gelen her konu, hükümetin elinde yeni bir siyasi araca dönüşebilmektedir. Bu noktada muhalefetin üzerine düşen, günübirlik siyaset yapmaktan kaçınmak ve Türkiye’nin temel meseleleri üzerinden somut politikalar üretmektir. Ekonomik bağımsızlık, dış politika, sanayi ve eÄŸitim gibi alanlarda güçlü projeler geliÅŸtirilmeden, yalnızca mevcut iktidarın politikalarına karşı eleÅŸtiri getirmek yeterli olmayacaktır. Halk, yalnızca eleÅŸtiriyi deÄŸil, alternatif çözümleri de görmek istemektedir. Türkiye’nin siyasi dengelerinde halkın eÄŸilimlerini göz ardı etmemek gerekir. VatandaÅŸ, istikrar ve huzur istemektedir. MaÄŸdurun yanında olmayı tercih eden bir seçmen kitlesi olduÄŸu unutulmamalıdır. Bu nedenle muhalefetin, parti içi dayanışmasını saÄŸlaması ve birlik mesajlarını güçlü bir ÅŸekilde vermesi gerekmektedir. EÄŸer muhalefet sadece “biz dürüstüz, onlar deÄŸil” söylemiyle hareket ederse, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın popülaritesini aÅŸması mümkün olmayacaktır. Åžahıslar üzerinden siyaset yürütmek yerine, ülkenin geleceÄŸine dair somut çözümler sunulmalıdır. ÖrneÄŸin, ekonomi konusunda yalnızca “Türkiye’de ekonomi kötü yönetiliyor” demek seçmene bir ÅŸey ifade etmez. Muhalefet, vatandaşın cebine dokunan somut projeler üretmelidir. Enflasyonla mücadelede yalnızca fiyat artışlarını eleÅŸtirmek yerine, mali disiplin ve yatırım odaklı büyüme modeline dayalı bir plan sunulmalıdır. Ayrıca, enerji bağımsızlığına yönelik politikalar geliÅŸtirilerek, dışa bağımlılığı azaltan ve uzun vadede enflasyonu düşüren projeler hazırlanmalıdır. Türkiye’nin sanayi ve tarım politikalarını iyileÅŸtirecek, istihdamı artıracak, yerel üretimi destekleyecek bir model ortaya konulmadığı sürece, yalnızca eleÅŸtiri ile seçmeni ikna etmek mümkün olmayacaktır. Prof. Dr. Haydar Baş’ın ortaya koyduÄŸu Milli Ekonomi Modeli, tam da bu ihtiyaçlara yönelik somut bir çözüm önerisidir. Bu model, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını güçlendirmek, halkın refahını artırmak ve sanayileÅŸme sürecini hızlandırmak için kapsamlı bir program sunmaktadır. Önce tüketimin desteklenmesi ile üretim ekonomisini teÅŸvik eden, yerli sanayiyi destekleyen ve vatandaşın alım gücünü artıran bu model, yalnızca eleÅŸtiriyi deÄŸil, doÄŸrudan çözümleri içermektedir. Muhalefetin yapması gereken, kapı kapı gezerek halkı projeleriyle ikna etmek ve Türkiye’nin geleceÄŸini belirleyecek politikaları gündeme getirmektir. Siyaset, sadece polemiklerle deÄŸil, saÄŸlam projeler ve inandırıcı söylemlerle ÅŸekillendirilmelidir. Aksi takdirde, iktidarın kurduÄŸu siyasi oyun içinde bir figüran olmaktan öteye geçmek mümkün olmayacaktır. BTP kadroları, Milli Ekonomi Modeli’ni hayata geçirecek güce sahiptir. Yapılması gereken, bu modeli uygulayacak olan BTP kadrolarını desteklemek ve Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını saÄŸlamaktır. Unutulmamalıdır ki, karanlığa küfretmek yerine bir mum yakmak gerekir. İşte BTP’nin sunduÄŸu çözümler tam da bu anlayışı temsil etmektedir. Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAÅžFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp