6 Temmuz 2024 Cumartesi

Mustafa Kemal bu toplumun özetidir

23 Nisan…

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.

TBMM’nin açılış tarihi.

Tam 99 yıl önce 23 Nisan 1920’de milleti temsil eden Meclis açılmış, millet iradesi yetkiyi eline almıştır. Atatürk, kurucu devlet başkanı olarak yetkiyi şahsında tutma yerine; millete dağıtmayı tercih etmiştir. “Milli Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” demiştir.

Bırakın devlet yetkilerini tek elde tutmayı; Halifeliği de 3 Mart 1924 günü kabul edilen yasa ile TBMM’nin manevi şahsiyetine devrederek İslam dünyasının lideri olmayı da yeğlememiştir.

Meclisin açılması İstanbul’un işgalinden (16 Mart 1920) bir ay sonradır. İşgal ile İstanbul hükümeti tamamen devreden çıkmıştır. Saray, bu işgale karşı bir direniş gösteremediği gibi, adeta işgali destekler bir görüntü çizmeye başlamıştır. Tam bu aşamada Mustafa Kemal, geniş bir temsil kuvveti oluşturmayı amaçlayarak Ankara’da yeni Meclisin açılması çalışmalarını hızlandırmıştır. Aslında burada yapılan Milletin geleceğini kendisinin belirlemesinin önünün açılmasıdır. Bir yandan Sarayda sahte din âlimleri ajan faaliyetleri ve verdikleri fetvalarla işgalci güçlere destek verirken; Mustafa Kemal, TBMM’ni açmayı başarmıştır. Bu anlamda Meclisin Cuma günü açılması bir tesadüf değildir, özel tercihtir. Ve yine vekillerin çoğunluğunun hoca vekillerden oluşması da başka bir bilinçli tercihtir.

Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in “Hoş Geldin Atatürk” eserinden okuduğumuz bilgiler, birçok gizlenmiş ya da ihmal edilmiş gerçeklerin açığa çıkmasını sağlamıştır. Bugüne kadar bize öğretilen, daha doğrusu dayatılan kasıtlı ve yönlendirici bilgileri hep doğru kabul ettik. Ne zamanki; Atatürk’e Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in gözü ile bakmaya başladık, Hoş Geldin Atatürk eserini okuduk, işte o zaman gerçekleri öğrenme imkânı bulduk. Bu eserden alıntı yaparak TBMM açılışından 2 gün önceye mercek tutmak istiyorum.

Bakınız, Mustafa Kemal Atatürk’ün TBMM’nin açılması ile ilgili olarak 21 Nisan 1920 tarihinde bütün memlekete gönderdiği tebligatta neler yazıyor:

“1 — Tanrının lûtfuyla Nisanın 23’üncü Cuma günü, cuma namazından sonra, Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.

2 — Vatanın istiklâli, yüce Hilâfet ve Saltanat makamının kurtarılması gibi en önemli ve hayati görevleri yapacak olan Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü cumaya rastlatmakla, o günün kutsallığından yararlanılacak ve bütün sayın milletvekilleriyle Hacı Bayram Velî Câmi-i Şerifinde cuma namazı kılınarak Kur’an’ın ve namazın nurlarından da feyz alınacaktır. Namazdan sonra, Sakal-ı Şerif (Lihye-i Saadet: Sakal-ı Şerif, Hazret-i Muhammed (S.a.v.)’in mübarek sakallarının kırpıntısından toplanıp muhafaza edilen kıl) ve Sancâk-ı Şerif (Kutsal sancak) alınarak Meclisin toplanacağı yere gidilecektir.

Meclise girmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bu merasimde Câmi-i Şeriften başlayarak Meclis binasına kadar Kolordu Komutanlığı’nca askerî birliklerle özel tören düzeni alınacaktır.

3 — Açılış gününün kutsallığını belirtmek için bu günden başlayarak vilâyet merkezinde, Vali Beyefendi Hazretlerinin düzenleyeceği şekilde, hatim indirilmeye ve Buhari-i Şerif (120) okunmaya başlanacak ve Hatm-i Şerifin son kısımları uğur getirsin diye cuma günü namazdan sonra Meclis’in toplanacağı yerin önünde tamamlanacaktır.

4 — Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde bu günden itibaren aynı şekilde Hatm-i Şerifler indirilmesine ve Buhari-i Şerif okunmasına başlanarak, cuma günü ezandan önce minarelerde salâ verilecek, hutbe okunurken, …

…Meclis’in açılmasından dolayı resmî tebrikler yapılacaktır. Her tarafta cuma namazından önce uygun şekilde Mevlid-i Şerif okunacaktır.

Yüce Tanrı’dan tam bir başarıya ulaştırması niyaz olunur.”

Hey’et-i Temsiliye adına

Mustafa Kemal

Direkt Mustafa Kemal tarafından kaleme alınan bu tebligat tüm gerçeklerin açığa çıkması için yetmez mi?

Mustafa Kemal’in bu toplumun adeta, özü olduğu, özeti olduğu anlaşılmaz mı? 

Dr. Öğr. Üyesi Ali Bestami Kepekçi / 25.04.2019

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi