BTP’yi Siyasetin Yeni Merkezine Taşıyan Dinamikler Yüklenme tarihi 12 Aralık 202512 Aralık 2025 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi Bağımsız Türkiye Partisi’nin (BTP) 9. Olağan Büyük Kongresi, yalnızca partinin iç gündemi açısından değil, Türkiye’nin mevcut siyasal ve sosyo-ekonomik iklimi açısından da dikkatle okunması gereken bir gösterge niteliğindeydi. Salonun doluluğu, gençlerin görünürlüğü, farklı sosyal kesimlerden katılım ve kamuoyundaki yoğun ilgi, basit bir “kongre coşkusu” ile açıklanamayacak kadar derin bir dönüşümün işaretlerini taşıyor. Bu tablo bize şu soruyu sorduruyor: Neden BTP’ye yönelen bir ilgi artışı var? Bu sorunun cevabını bulmak için Türkiye’nin mevcut siyasal yapısını, ekonomik gerçeklerini ve toplumsal beklentilerini birlikte değerlendirmek gerekir. Geleneksel Siyasetin Tükenmişliği Türkiye’de siyaset uzun süredir iki ana blok arasında sıkışmış durumda: Bir yanda iktidarını korumayı “başarı” ölçütü hâline getiren mevcut hükümet, Diğer yanda bu iktidara sürekli itiraz eden fakat toplumsal karşılık üretmekte zorlanan muhalefet. Bu yapı, literatürde “kilitlenmiş siyasal alan” olarak tanımlanan mekanizmayı oluşturuyor. Yani aktörler yer değiştiriyor ama siyaset yeni bir şey üretmiyor. Partilerin önemli bir bölümü, seçmeni geleceğe dair somut projelerle değil, karşıtlık ve kutuplaşma diliyle konsolide etmeye çalışıyor. Tam da bu noktada BTP’nin yükselen ilgisi, sistemdeki boşluğu dolduran alternatif bir teklif olarak görülüyor. Çünkü parti uzun süredir Türkiye’nin temel yapısal meselelerine yönelik çözüm modelleri sunmakla dikkat çekiyor: sosyal devlet, vatandaşlık maaşı, ev kadınlarına temel gelir güvencesi, borçlanma ekonomisinden üretim ekonomisine geçiş, güçlü orta sınıf inşası… Bu söylemin, mevcut siyasi aktörlerde görülmeyen bir yenilik barındırdığı açık. Ekonomik Gerçeklik ve Sosyal Talepler Türkiye bugün derinleşen yoksulluk, orta sınıfın erimesi ve gelir dağılımındaki uçurumlarla yüzleşiyor. Bu tablo, klasik sağ–sol ayrımlarının ötesinde “sosyal adalet talebi”nin yükseldiğini gösteriyor. Kongrede konuşulan Milli Ekonomi Modeli’nin (MEM) özellikle gençler ve dar gelirli kesimlerde karşılık bulmasının nedeni de bu. Çünkü MEM: Tabana yayılan gelir dağılımı, Toplumsal refah artışı, Vatandaşlık maaşıyla temel yaşam güvencesi, Ev kadınlarına sosyal statü ve maddi hak, Katma değerli üretim ekonomisi, gibi somut öneriler içeriyor. BTP’nin ekonomik söylemi, akademik bir zemin üzerinden kurgulandığı için popülist vaatlerden ayrışıyor. Bu da partiye yönelik ilgiyi rasyonelleştiriyor. Gençlik Faktörü ve Değişim Arayışı Kongrede dikkat çeken bir diğer unsur, gençlerin yoğunluğu ve enerjisiydi. Türkiye’de 18–35 yaş arası seçmen, artık geleneksel partilerin vaatlerinden doyum noktasına ulaştı. Genç kuşak, kendisini temsil eden, sesine kulak veren ve somut gelecek vizyonu sunan yeni siyasi aktör arayışında. BTP’nin söylemleri: Dijital dönüşüm, Ekonomik özgürlük, Sosyal devlet, Bilim ve üretim odaklı kalkınma, gibi genç kuşağın beklentileriyle örtüşüyor. Dolayısıyla BTP’nin yükselen ilgisi yalnız bir “parti sempatisi” değil; gençlerin yeni bir siyasal zemin inşa etme arzusunun yansımasıdır. Prof. Dr. Haydar Baş Mirası ve Liderlik Faktörü Partiye yönelen ilginin bir kısmı da kuşkusuz Prof. Dr. Haydar Baş’ın bıraktığı entelektüel mirasa dayanıyor. Haydar Baş, Türkiye’de birçok konuda—ekümeniklik, FETÖ yapılanması, küresel projeler, milli ekonomi—erken uyarılarıyla dikkat çekmiş, bugün gerçekleşen pek çok gelişmeyi yıllar önce analiz etmiş bir isimdi. Bu mirasın günümüzde Hüseyin Baş tarafından genç, modern ve kapsayıcı bir üslupla taşınıyor olması, partinin çekiciliğini artırıyor. Hüseyin Baş’ın siyaset dilinin sert kutuplaşmadan uzak, özgüvenli ve çözüm odaklı olması, toplumun geniş kesimlerinde karşılık buluyor. Çözüm Üreten Siyasetin Cezbediciliği Bugün siyasetçiler sorunları tespit ediyor; fakat çözüm üretmiyor. Herkes “orta sahada top çeviriyor”. Buna karşılık BTP’nin: Ekonomi, Eğitim, Demokrasi, Sosyal devlet, Kadın politikaları konusunda somut çerçeveler sunması, onu diğer aktörlerden belirgin biçimde ayrıştırıyor. Bu nedenle BTP’ye yönelen ilgi, aslında Türkiye toplumunun “çözüm talebi”nin siyasal yansımasıdır. Sonuç: Toplumsal Arayışın Yeni Adresi BTP kongresi, yalnızca kalabalık bir toplantı değildi. Türkiye’de yeni bir sosyolojik dalganın yükseldiğini gösteren bir işaretti. Halkın ilgisi, gençlerin katılımı, salonun enerjisi, ülkede değişim talebinin derinleştiğini gösteriyor. Bugün BTP’ye yönelik ilgi artışının altındaki temel nedenler şöyle özetlenebilir: Tıkanan siyasal sistem ve yeni arayışlar Derinleşen yoksulluğa karşı sosyal devlet talebi Gençlerin gelecek beklentisi ve temsil arayışı Prof. Dr. Haydar Baş’ın öngörülerinin doğrulanmasıyla güçlenen entelektüel miras Hüseyin Baş’ın modern, çözüm odaklı siyaset dili Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan şey, toplumun sorun karşısında geliştirdiği reflekslerdir. Görünen o ki bugün halkın önemli bir kesimi, çözüm üreten, bilimsel temelli, genç ve dinamik bir siyaseti talep ediyor. Bu yönelişin adresi ise kongre görüntülerinin açıkça gösterdiği üzere, giderek daha fazla Bağımsız Türkiye Partisi olmaktadır. Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAŞFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp