Devlet, baba olmalıdır Yüklenme tarihi 24 Haziran 202026 Temmuz 2021 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi Pazar günü babalar günü idi. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, babalar günü nedeni ile attığı tweet ile hem çok önemli bir mesaj verdi, hem de babası Merhum Haydar Baş Hocamın babalar gününü kutladı: “Devlet, baba olmalıdır derdi benim babam. Babalar günün kutlu olsun devlet gibi babam…” Babalar günü deyince babalık vasıflarının tamamını taşıyan Prof. Dr. Haydar Baş’tan bahsetmeden geçmek imkansız. Haydar Hoca öyle bir babaydı ki; dost, arkadaş, mürebbi, yol gösterici, kuşatıcı, şefkatli, birleştirici, fedakar, cesur bir baba. Çevresindeki 7’den 70’e herkes ile bire bir ilgilenen, diyaloga girdiği herkesin adeta ruhuna dokunan, sevgi halini size zirvede yaşatan bir insan. Beraber olduğu insanların her anına renk katan bir değer. Bu vesile ile Haydar Hocamı rahmetle ve hasretle anıyor, BABAMMMMM… diye seslenmek istiyorum. Sıkça derdi gerçekten de “ Devlet, baba olmalıdır.” Ve tabii sadece bunu söylemde bırakmadı, “Devlet nasıl baba olur?” bunu en ince ayrıntıları ile ortaya koydu. Baba Devlet ancak Ona ait olan “Milli Ekonomi Modeli ve Milli Devlet-Sosyal Devlet açılımları” ile sağlanabilir. Şimdi şunu ifade etmek isterim. Milli Ekonomi Modelinin açılımı olarak “Baba Devlet” ifadesini sadece biz mi kullanıyoruz. 6 yıl önceye gidelim. Tarihe düşülen bir notu hatırlatalım: Bakınız 2014 yılında İstanbul’da BTP ile Rusya arasında imzalanan işbirliği protokolü toplantısında Sosyal Politika ve Çalışma Komitesi Rusya Duma Komisyonu Başkanı Milletvekili Elena Afanasyeva Vladimrovna ne diyor: “Haydar Baş öyle bir sosyal sistem kurmuştur ki bu sistemde anneler ve çocuklar ön plandadır. Bu sistemde devlet kendi vatandaşının babası olmaktadır. Her halk Haydar Baş gibi bir lideri olmasını ister. Haydar Baş, baba devleti inşa edecek” Gelelim Baba Devlete: Direkt Milli Ekonomi Modeline ait satırları köşemize taşıyalım, tekrar hatırlayalım: Modele göre Milletin üretimi karşılığı piyasada bulunması gereken parasal miktarı, maliyetsiz yerli para ile karşılayacak olan Milli Devlet, senyoraj hakkını kullanarak elde ettiği geliri vatandaşına Sosyal Devlet projeleri ile dağıtacaktır. Özellikle dar gelirli bireye hedef alacak olan gelir artırıcı uygulamalar, hem gelir dağılımında adaleti sağlayacak, hem de toplumsal huzurun oluşmasına imkan tanıyacaktır. Vatandaşlık Maaşı Ev kadınlarının emekli edilmesi Yeni doğan çocuklara maaş bağlanması ve doğum ikramiyesi verilmesi İşsizlere, kimsesizlere ve yaşlılara maaş bağlanması Öğrencilere karşılıksız burs verilmesi Emeklilerin maaşlarından kesintilerin kaldırılması Evi olmayanlara faizsiz kredilerle ev sahibi olma imkanı tanınması Bu uygulamaları faaliyete geçiren devlet, “baba devlet” olmaz mı? Gelelim bunların kaynağına. Yine modele ait satırları taşıyalım buraya: Üretim karşılığında işçi maaşını alır, ama bu sadece onun alın terinin karşılığı değildir; aynı zamanda bu üretim karşılığı ortaya çıkan gizli bir kar daha vardır, o da devletlerin senyoraj geliridir. İşte Milli Devlet, Baba Devlet ortaya çıkan bu karı, yine sosyal devlet projeleri ile vatandaşına iade eder. İşte tam bu noktada kapitalist modeller, devletlere üretim artışı karşılığında piyasaların ihtiyaç duyduğu sermayenin faizli hard currencylerle karşılanmasını önerirler. Bunun anlamı, milletin alın terinin global sermaye sahiplerine aktarılmasıdır. Devletlerin borç batağına sürüklenmesinin sebebi bu maliyetli paralardır. Eğer artan üretiminiz karşılığında piyasanın ihtiyacı olan parayı hard currency denilen maliyetli para ile karşılarsanız; ürettikçe daha çok borçlanırsınız. İşte kapital sistem tam budur. Milli ekonomi Modelinin uygulandığı ülkelerde ise piyasanın ihtiyacı, o ülkenin kendine ait parası “Milli Para” ile karşılanacağı için millet ürettikçe daha çok kazanır, refaha bolluğa erer. Aslında her şey o kadar net ve açık ki; baba devlet imkanlarını yaşamaya karar vermek bizim elimizde. Ama millet olarak biz, her nedense işitmiyoruz, görmüyoruz. Görene, köre ne! Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAŞFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp