Kırmızı Çizgimiz Mustafa Kemal Atatürk!

Bağımsız Türkiye Partisi 2001 yılında kurulmuş, 23 yıllık; Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde teşkilatlanmış bir partidir. Hatta bu yerel seçimde Türkiye’deki tüm il ve ilçelerde seçime giren tek partidir. Şu anda yapılan ittifaklar ya da aday bulamama nedeniyle iktidar partisi, ana muhalefet partisi dahil hiçbir parti tüm bölgelerde seçime giremiyor. Ama Bağımsız Türkiye Partisi Türkiye’nin her noktasında seçime giriyor. Yani şu anda hangi vatandaşımız oy pusulasını eline alsa orada Bağımsız Türkiye logosunu görecek. Bunu başaran tek parti, Bağımsız Türkiye Partisi’dir.

Bunu neden söylüyorum? BTP teşkilatlanmasını tamamlamış, kadrosunu kurmuş, iktidara geldiği ya da belediyeyi aldığı zaman ne yapacağını satır satır yazmış, kim ne yapacak belli olan bir hareketin adıdır. BTP kadroları göreve hazırdır. Ama bu anlamda ulusal basında BTP, belki çok gündem edilmediği için, bunları çok bilmiyor olabilirsiniz.

Bağımsız Türkiye Partisi Kadroları Öncelikle Ne Diyor?

BTP’yi diğer partilerden ayıran ana farklar nelerdir?

Birkaç cümle ile bunları anlatmak istiyorum.

Birincisi Bağımsız Türkiye Partisi’nin bir kırmızı çizgisi var. O da Mustafa Kemal Atatürk.

Orta Doğu’da Suriye, Irak, İran birçok devlet oluştu Kurtuluş Savaşı sonrasında. Türkiye Cumhuriyeti’nin oralardan farklı tek bir konusu vardır, Mustafa Kemal Atatürk. Adı geçen ülkelerde hep kargaşa var iken bugün ülkemizde bu kargaşalar yoksa bunun sebebi, bu aziz milletin içerisinden Mustafa Kemal Atatürk’ü çıkarabilmiş olmasıdır. Eğer Mustafa Kemal olmasaydı, biz bugün bu sınırlara sahip olamayacaktık. Bugün yaşadıklarımızı ona borçluyuz. Dolayısıyla biz eğer yine sıkıntılı günler yaşıyorsak; eğer biz bugün adalette, siyasette, ticarette, ekonomide, üretimde, tüketimde sorun yaşıyorsak yine çözümün adresi bellidir, Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Mustafa Kemal’in ortaya koyduğu ekonomi modelleriyle beraber çok kısa sürede biz ne yaptık? Avrupa’ya uçak satacak duruma geldik. Ama bugün geldiğimiz noktada “Eğer AK Parti olmasaydı, Kaan olmazdı” diyorlar. Sadece şunu belirtmek istiyorum; şu an gökte uçan uçağın sadece metal kısmını yapabiliyoruz. Kaan uçağının uçaksavar kısmıyla ilgili hiçbir proje daha bitmedi. Sadece metal kısmı, manevra alanları yapılıyor ve onların da çoğu montaj parçalar.

Bu konuda BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın ifadesi çok manidar: “Kaan olmayacaktı değil. Eğer AK Parti olmasaydı, şu an Kaanlar olacaktı. Birçok uçak ve savaş gemisi projelerimiz olacaktı”. Dolayısıyla bu anlamda çözüm, Mustafa Kemal Atatürk çizgisinde birleşmektir.

İki; İktisat Kongresi’nde ne yaptı Mustafa Kemal Atatürk? Milli bir ekonomi modeli, bizim kendi öz varlıklarımızla ilgili bir modeli ortaya koydu. Bugün ülkemizin yeraltı kaynakları, madenlerimiz başkalarına peşkeş çekiliyor. En son gündem olan İliç’te, madenlerde 9 tane canımız hayatını kaybetti. Bu çok önemli. Ama esas sorun ne biliyor musunuz? İliç’teki madenlerin %98’i yurtdışına gidiyor, Türk halkı sadece %2’lik bir pay alıyor. O maden benim. O maden toprağını benim atam, dedem canını vererek, kanını vererek aldı. Şimdi tamamı benim olan madenden nasıl olurda ben sadece %2’pay alırım? Bence esas konuşmamız gereken konu bu.

Bu anlamda biz yeraltı kaynaklarımıza, artı kendi değerlerimize sahip çıkarak milli bir ekonomi modeli ortaya koymak zorundayız. İşte bu nedenle Bağımsız Türkiye Partisi ‘Milli Ekonomi Modeli’ diyor.

Üç; BTP ‘tam bağımsızlık’ diyor. Avrupa Birliği ya da ABD’nin mandası olmaya ‘hayır’ diyor. Mustafa Kemal Atatürk dış ilişkilerinde tüm ülkelerle sıcak diyalog kurmuştur. Herkesle ülkemizin, milletimizin, devletimizin menfaati için gerekli anlaşmaları yapmıştır ama her zaman ‘önce milletim’ demiştir, ‘önce Türkiye Cumhuriyeti’ demiştir. Dolayısıyla Bağımsız Türkiye Partisi de tam bağımsız bir ülke vadediyor; ekonomide bağımsız, siyasette bağımsız, dış ilişkilerde bağımsız, iç işlerinde bağımsız!

Başka ne diyor BTP?

BTP kadroları, “Milli birlik ve üniter yapının korunması konusunda kesin kararlıyız.” diyerek, hiçbir kesimin gösteremediği net bir tavır ortaya koyuyor.

Bugün anayasanın neredeyse %90’ı değişti; değişmeyen en önemli 4 madde kaldı. Ama her gün bir anayasa değişikliği muhabbeti dönüyor. Zaten değiştirdiniz. Demek ki esas amaç, Türkiye’nin üniter yapısının bozulması. Mustafa Kemal Atatürk ortaya koyduğu Türk milliyetçiliğiyle beraber misak-ı milli sınırları içerisinde “Ben Türkiye’nin geleceği için mücadele veriyorum” diyen ve Çanakkale savaşında beraber savaşan herkesi yani kendini Türk hisseden herkesi bir araya getirmiş, “Ne mutlu Türk’üm diyene” demiştir. İşte BTP, Atatürk’ün ortaya koyduğu milliyetçilik kavramını benimsemiştir.

Var gücü ile çalışan BTP kadroları, ülkenin dört bir yanında yerel yönetimlere aday olarak yerel genele değimin meşalesini yakmakta kararlıdır.

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi