24 Kasım 2024 Pazar

KÖR KUYU


Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine düşmüş. Hayvancık saatlerce acı içinde kıvranmış, bağırmış kendi dilinde. Sesini duyan sahibi gelip bakmış ki vaziyet kötü. Zavallı eşeği kuyunun dibinde melül mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış.


Karşılaştığı bu durum karşısında kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırmış. Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kalmış. Sonunda karar verilmiş kurtarmak için çalışmaya değmez. Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek.


 


Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atmışlar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe dökmüş. Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselmiş ve sonunda yukarıya kadar çıkmış.


Köylüler ağzı açık bakakalmış.


 


Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bazen koşullar, bazen çevremizdekiler bizi o kadar zor durumda bırakır ki; insanın pes edesi gelir.


 


Adeta iki seçenek kalır karşımızda ya pes etmek; ya da sonuna kadar mücadele edip, karşılaştığımız sorunları hedefe ilerlemek için bir basamak yapmaya çalışmak. Bazıları derler ya, tecrübe insanın –af edersiniz- yediği kazıkların toplamıdır diye.


 


İnsanın karşılaştığı problemlerle baş etmesinin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır.


Kör kuyuda olsak bile.


 


Hepinize zorlukları, hedefe ulaşmak için merdiven yapabilme iradesini kazanabilmeniz dileğiyle.


 


Dr. Ali Bestami Kepekçi


27.04.2008


 


 

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

204 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi