23 Kasım 2025 Pazar

PKK Yıllarca Saldırıları Üstlendi; Peki Şimdi Ne Oluyor?

Türkiye’nin yüzleşmek zorunda olduğu en temel gerçeklerden biri şudur:
PKK, uzun yıllar boyunca ülkenin dört bir yanında gerçekleştirdiği saldırıları bizzat kendi açıklamalarıyla üstlendi.

Bu saldırılarda:

  • askerler,
  • polisler,
  • öğretmenler,
  • sağlık çalışanları,
  • siviller ve çocuklar

hayatını kaybetti.

Karakollar hedef alındı, şehir merkezlerinde bombalı araçlar patlatıldı, köylere yönelik eylemler düzenlendi, güvenlik güçleri pusuya düşürüldü.
Bu saldırılar yalnızca güvenlik güçlerine değil; Türkiye’nin toplumsal dokusuna, huzuruna ve ortak geleceğine yöneldi.


Terör Saldırıları ve “Süreç” Tartışmasının En Kritik Noktası

Son yıllarda gerçekleşen çeşitli eylemler de terör örgütü tarafından üstlenildi.
Dikkat çekici olan ise bu saldırıların, örgüt lideri cezaevindeyken gerçekleşmiş olmasıdır.

Örneğin:

  • 23 Ekim 2024 – Ankara / TUSAŞ saldırısı
  • 1 Ekim 2023 – Ankara / İçişleri Bakanlığı önünde bombalı saldırı
  • 26 Eylül 2022 – Mersin / Mezitli Tece Polisevi saldırısı (sözde askerî kanat tarafından üstlenildi)

Bu tablo, örgütün kurucu lideri cezaevindeyken bile etkisini sürdürdüğünü ve saldırıların bu dönemde dahi devam ettiğini gösteriyor. Dolayısıyla bugün yeniden gündeme gelen “İmralı ile görüşme” tartışması, toplumda doğal bir sorgulamaya yol açıyor. Siyasi açıdan çelişki açıktır:

  • Saldırılar yıllarca sürdü,
  • onbinlerce insan yaşamını yitirdi,
  • onbinlercesi yaralandı,
  • buna rağmen örgütün lideri yeniden “muhatap” olarak gündeme gelebiliyor.

Bu nedenle toplumun sorduğu temel soru haklıdır:
“Onca acı ve kayıp neydi o hâlde?”

Terör tehdidi sona ermeden açılan her “muhataplık” tartışması,
toplumsal hafıza ve adalet duygusunda derin bir kırılma yaratma riski taşır.
Ve bu nedenle, sürecin nereye evrileceğini anlamak için yalnızca siyasetin değil, milletin vicdanının ne söylediğine bakmak gerekir.


Bu Acıların Hiçbiri Boşuna Değildi; Ama Siyaset Ders Çıkarmak Zorunda

Bir gerçek var:

Türkiye teröre karşı en ağır bedelleri ödedi.

Evet, siyaset çözüm arayabilir.
Evet, devlet yeni yöntemler deneyebilir.
Evet, farklı masalar kurulabilir.

Ama bir şartla:

Bu adımlar, geçmişte ödenen bedellerin anlamını gölgelememeli.

Aksi hâlde toplumda şu duygu kaçınılmaz olur:

“Biz onca acıyı neden yaşadık?”

Bu soru, siyasetin ötesinde bir meseledir; bir millete ait ortak hafızanın çığlığıdır.


Kimlik Paketi mi Hazırlanıyor? — Türk + Kürt + Arap

Tüm bu tartışmalar sürerken aynı dönemde:

  • Davutoğlu’nun “Türk–Kürt–Arap ittifakı” çağrısı,
  • Erdoğan’ın “Araplar bizi sırtımızdan vurmadı, hadi oradan” çıkışı,
  • Yeni yurttaşlık tanımları,
  • “Demokratik çözüm”, “eşit yurttaşlık” söylemleri

eş zamanlı olarak gündeme geldi.

Bu durum şu kritik soruyu büyütüyor:

Türkiye, etnik ve kültürel unsurları yeniden harmanlayan bir “kimlik paketine” mi hazırlanıyor?

Bu sorunun yanıtı bugün belirsiz olabilir;
ama önümüzdeki dönemde tartışmaların merkezinde olacağı açıktır.


Ve Bütün Bu Gürültüyü Örten Basit Bir Gerçek: “Milletin Gündemi”

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın şu sözü, tartışmanın neresinde durmamız gerektiğini gösteriyor:

“İlla birini görmek istiyorsanız, Türk milletini görün.”

Çünkü bugün:

  • Emekli geçinemiyor,
  • İşsizlik artıyor,
  • Fabrikalar kapanıyor,
  • Gençler umutsuz,
  • Aileler borç içinde,
  • Eğitim sistemi çözülüyor.

Milletin gündemi kimlik tartışması değil; ekmek, güvenlik, refah ve gelecek.


Sonuç: Tarih Sadece Masaya Oturanları Değil, Bedel Ödeyenleri de Yazar

Bugün atılacak her adım, yarının toplumsal yapısını belirleyecek.

PKK’nın üstlendiği saldırılarda kaybettiğimiz insanlar bu ülkenin ortak hafızasıdır.
Hiçbir çözüm, bu hafızayı yok sayarak inşa edilemez.

Türkiye’nin gerçek gündemi açıktır:

Milletin refahı, güvenliği ve geleceği.

Bugünkü tartışmaların ortasında kaybolmadan asıl soruyu sormak zorundayız:

“Bu adımlar Türkiye’yi güçlendirecek mi, yoksa yeni kırılmalara mı sürükleyecek?”

Bu sorunun cevabı, siyasetin değil;
milletin vicdanının ışığında şekillenecektir.

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
guest

0 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi