25 Haziran 2025 Çarşamba

Yeni Anayasa mı?

Türkiye yıllardır sistem tartışmalarıyla vakit kaybediyor. Bir kesim “rejimi değiştirelim, sistem işlemiyor” diyor. Oysa Prof. Dr. Haydar Baş’ın yıllar önce, 11 Nisan 2015’te yaptığı bir konuşmada altını çizdiği gibi, asıl mesele sistem değil, insandır. Çünkü sistemler ne kadar kusursuz olursa olsun, onu uygulayacak olan yine insandır. Ve insan bozulduysa, hiçbir sistem arızasız çalışmaz.

“İnsan konusunu halletmeyen hiçbir topluluk başarıya ulaşamaz.”

Haydar Hoca, o konuşmasında çok net bir tespit yapıyordu:

“Sen onların yaptığı hizmetler gibi hizmet yapamıyorsan, lütfen bu sisteme, bu rejime kabahat bulup ‘yerim dardır’ deme.”

Bugün birileri kalkıp rejimi suçlayarak halkın önüne yeni bir sistem vaadi koyuyor. Ama bu, suçu kendinde aramamak için üretilmiş bir bahaneden ibaret. Haydar Hoca’nın ifadesiyle, “oynamasını bilmeyen gelin, yerim dar dermiş.” Bizim derdimiz rejim değil; işini, görevini layıkıyla yapmayan, liyakatsiz, ferasetsiz yöneticilerdir. Çünkü bu toplumun mayasında üretmek, paylaşmak, adalet ve merhamet vardır. Ama bu değerleri temsil edecek insan yetiştirilmedikçe, hangi sistem gelirse gelsin çöküş kaçınılmaz olur.

Bugün yaşadığımız güvenlik sorunları, ekonomik darboğaz, toplumsal kutuplaşma da aslında bu iç bozulmanın sonucudur. Haydar Hoca’nın yıllardır altını çizdiği gibi, “rejimi değiştirelim” demek yerine “nefsimizi terbiye edelim” dememiz gerekiyor. Siyasetçinin görevi milleti aynada kendisiyle yüzleştirmek olmalıdır; sistem cambazlığı yapmak değil.

Güneydoğu meselesine de tam bu zaviyeden bakıyordu Haydar Hoca. Terörün bir sonuç olduğunu, sebebinin ise halkın açlıkla, eğitimsizlikle, ötekileştirme ile baş başa bırakılması olduğunu yıllar öncesinden haykırıyordu:

“Vatandaşın sırtı giymedikten, karnı doymadıktan, çocuğu okuyamadıktan sonra sen sonuca varamazsın.”

Bu halk açlığa, adaletsizliğe, umutsuzluğa mahkûm edildi. Güneydoğulu vatandaşlarımız işsiz bırakıldı, çocukları eğitimsiz kaldı. Şırnak’ta, Cizre’de, Hakkâri’de hâlâ lise öğrencileri temel ders öğretmeninden mahrumken; İstanbul’daki seçkin okullarda üniversite düzeyinde eğitim veriliyor. Bu çocukların aynı sınavda yarışması adalet midir?

Üstelik bu halk, terörün pençesine itilirken yalnız bırakıldı. Devlet yetkilileri PKK’nın taleplerini “çözüm süreci” adı altında meşrulaştırdı. Terör örgütünün sözcüsü haline gelenlerle oturulup müzakere edildi. Haydar Hoca bu sürecin sonucunu yıllar öncesinden öngörmüştü:

“Güneydoğulu vatandaşları bu noktaya sürükleyen idarecilerdir.”

‘Biz meseleyi “onların görüşünü kabul ederek halledeceğiz’ dediler ve Öcalan ile masaya oturdular.

Oysa yapılması gereken belliydi: Bu millete iş vermek, aş temin etmek, eğitim ve sağlık hizmetini hakkıyla götürmek. Güneydoğu’da yatırım yapılmadığı sürece, hiçbir kanunla, hiçbir baskıyla kalıcı çözüm üretilemezdi. Haydar Hoca, “biz Güneydoğu meselesini altı ayda hallederiz” derken, işte bu insani ve kalkınmacı çözüm modelinden bahsediyordu. Vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı, üretim teşvikleri… Tüm bunlar boş birer vaat değil, Milli Ekonomi Modeli’nin pratiğe dönmüş ilkeleri idi.

Bugün geldiğimiz noktada ne sistem değişikliği çare oldu ne de terörle müzakere. Çünkü asıl sorun sistemde değil, niyetteydi. Niyetin bozuksa, en sağlam sistemi bile çürütürsün.

Prof. Dr. Haydar Baş’ın yıllar önce söylediği gibi:

“ ‘Sonucu niye böyle oldu’ diyorsun… Ya bu tarlaya bu tohumu sen ektin. Sonuç mutlaka böyle olacak. Ve gittikçe de büyüyecek. Bunu kafamıza koyalım. Bunlar terör konusunu asla halledemezler. Hiç unutmayalım: Terör konusunu asla halledemezler.”

Bugün sistemleri, rejimleri, kavramları tartışıyoruz. Ama asıl meseleye hiç bakmıyoruz. Mesele dış güçler değil. Mesele sistem de değil. Mesele biziz. Bizim niyetimiz, bizim vicdanımız, bizim liyakatimiz.

Şimdi yeniden kendimize dönmenin, aynaya bakmanın zamanıdır. Rejim tartışmalarından önce kendimizi, insanımızı düzeltmekle başlamalıyız. Çünkü bu ülkeyi batıracak olan, sistem değil; adaletsizlik, gaflet ve liyakatsizliktir.

Zararın neresinden dönülse kârdır.


Ahkâm-ı Hatime

📌 Sistemler insanla anlam kazanır.

📌 Terörü doğuran sadece silah değil, açlıktır, işsizliktir, ötekileştirmedir.

📌 Güneydoğu’ya güvenlikten önce fırsat eşitliği, üretim ve sosyal destek sunmalıydık.

📌 Bugün tartıştığımız tüm sorunların tohumu, yıllar önce milletin iradesi dışında ekildi.

📌 Ve evet… Haydar Hoca haklıydı.

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi