KUVVET BİRDİR VE O MİLLETİNDİR Yüklenme tarihi 26 Ekim 2015 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi Kuvvet birdir ve o milletindir. İçinde bulunduÄŸumuz 2005 yılı, TBMM BaÅŸkanlığınca “Milli Egemenlik Yılı” olarak ilan edildi. Evet yanlış duymadınız; Milli Egemenlik Yılı . EgemenliÄŸimizin devredilmesinin gündem edildiÄŸi, bu yönde çalışmaların olduÄŸu bir dönemde milletimizin belki de gözünü boyamak için bu yıl Milli Egemenlik Yılı olarak ilan ediliyor. Bu kararı alan Yüce Meclisimizin BaÅŸkanı Sayın Bülent Arınç 8 Nisan 2005 de yaptığı “Casus Belli kararı, Yunan parlamentosunda rahatsızlık oluÅŸturmuÅŸ görünüyor. Biliyorsunuz 1995 yılında bir Meclis kararı vardı. Bu bir karar bile deÄŸil. Buna bir bakmak lazım. Bu kararın iliÅŸkilerin geliÅŸmesinde engel olduÄŸu anlaşılıyor” ÅŸeklindeki konuÅŸmasıyla; Milli EgemenliÄŸimiz konusundaki hassasiyetini ne kadar güzel gösteriyor deÄŸil mi? OlaÄŸanüstü koÅŸulların olduÄŸu bir dönemde Kuva-i Milliye ruhu ile Milletimiz Mustafa Kemal Atatürk önderliÄŸinde 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurmuÅŸ; “Egemenlik Kayıtsız Åžartsız Milletindir” denmiÅŸtir. Sözüm ona; Avrupa BirliÄŸi’ne üyelik uÄŸruna verilen tavizler ve alınan kararlar Milli EgemenliÄŸin devrinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Bu konuda çok ayrıntıya girmeden 22 Mayıs 2005’de Resmi Gazetede yayımlanan Anayasamızın 90. Maddesinden bir bölüm aktarmak istiyorum: “Milletlerarası bir andlaÅŸmaya dayanan uygulama andlaÅŸmaları ile kanunun verdiÄŸi yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaÅŸmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluluÄŸu yoktur. …Usulüne göre yürürlüğe konulmuÅŸ milletlerarası andlaÅŸmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anyasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine baÅŸvurulamaz.” Evet iÅŸte bu maddeyi onaylayarak EgemenliÄŸimizi çoktan devretme noktasına gelen İdarecilerimiz, 2005 yılının Milli Egemenlik yılı olarak kutlanmasına karar vermiÅŸlerdir. Ben bu konuda son sözü Yüce Meclisimizin Kurucusu Büyükönder Mustafa Kemal Atatürk’e vermek istiyorum: “Kendilerine bir milletin talihi bırakılan adamlar, milletin kuvvet ve kudretini yalnız ve ancak yine milletin hakikî ve elde edilmesi mümkün menfaatleri yolunda kullanmakla görevli olduklarını bir an hatırlarından çıkarmamalıdırlar. Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi zabt ve iÅŸgal etmek o memleketin sahiplerine hâkim olmak için kâfi deÄŸildir. Bir milletin ruhu zabtolunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça, o millete hâkim olmanın imkânı yoktur. Halbuki asırların getirdiÄŸi bir millî ruha, hiçbir kuvvet mukavemet edemez.”( 1924′ de yaptığı bir meclis konuÅŸmasından alınmıştır)“Bir millet, varlığı ve hukuku için bütün kuvvetiyle, bütün fikri ve maddî güçleriyle alâkadar olmazsa, bir millet kendi kuvvetine dayanarak varlığını ve bağımsızlığını temin etmezse ÅŸunun, bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz. Millî hayatımız, tarihimiz ve son devirde idare tarzımız, buna pek güzel delildir. Bu sebeple teÅŸkilâtımızda millî güçlerin etken ve millî iradenin hâkim olması esası kabul edilmiÅŸtir. Bugün bütün cihanın milletleri yalnız bir egemenlik tanırlar: Millî egemenlik…( 1920′ de yaptığı bir meclis konuÅŸmasından alınmıştır) “Kuvvet birdir ve o milletindir.”   ( 1937′ de yaptığı bir meclis konuÅŸmasından alınmıştır) Büyükönder içinde bulunduÄŸumuz ÅŸu günlere ışık tutarcasına Milli Egemenlik konusuna dikkat çekmiÅŸtir. Millet olarak iÅŸte bu hassasiyetle, elindeki yetkileri Milletimizin lehine kullanmayan idarecilerimize gereken cevabı vermeli, onalara verdiÄŸimiz destekleri çekerek; gücünü milleten alan siyasilerle beraber olmalı, onları desteklemeliyiz.                                                           Dr.Ali Bestami Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAÅžFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp