7 Ekim 2024 Pazartesi

ALLAH BUGÜNÜMÜZÜ ARATMASIN

           İnternette gezinti yaparken, bir yazı dikkatimi çekti. Bu kıssadan hisseyi sizinle paylaşmak istedim.


“Siz Zengin misiniz?


Üstlerine küçük gelen yırtık pırtık mantolar giymiş iki çocuk, birbirlerine sokulmuş dış kapının önünde duruyorlardı.


“Kullanılmış kâğıt var mı bayan?”


Meşguldüm. Yok deyip onları başımdan savmak istiyordum, ama o sırada gözüm ayakkabılarına ilişti. Karla kaplanmış ince sandaletlerden giymişlerdi.


“İçeri girin, size bir fincan sıcak kakao yapayım” dedim.


Bir şey demediler. Islak sandaletleri şöminenin önünde izler bıraktı. Dışarıda soğuğa karşı kendilerini biraz toparlamaları için onlara kakao ile reçelli ekmek verdim. Sonra mutfağa geri döndüm. Ön odadan hiç ses gelmemesi dikkatimi çekti. İçeri baktım. Kız, boş kakao fincanını iki elinin arasında tutmuş, içine bakıyordu. Erkek olan, düz bir sesle sordu:


Bayan siz zengin misiniz?


Kanepelerin eskimiş kılıflarına baktım.


“Zengin olmak mı, hayır tabiî ki zengin değilim” dedim.


Kız fincanını dikkatle tabağına yerleştirdi.


“Fincanlarınızla tabaklarınız takım da” dedi.


Sesinde bildik bir açlık vardı, ama bu karnının açlığı değildi. Sonra kâğıt çuvallarını yüklenip gittiler. Teşekkür etmemişlerdi. Etmeleri de gerekmiyordu, çünkü daha fazlasını yapmışlardı. Buz mavisi seramik fincanlar ve tabakları takımdılar. Mutfağa geri döndüm patateslere baktım, et suyuna karıştırdım. Patates ve et suyu, başımızı sokacak bir ev, düzenli bir işi olan kocam, mutlu bir yaşamım… Bunlar da takımdı. Ve galiba gerçekten zengindim.


Sandalyeleri şöminenin önünden kaldırdım, odayı topladım. Küçük sandaletlerin çamurlu izleri hâlâ şöminenin önündeydi. Onları temizlemedim. Ne kadar zengin olduğumu unutmamak için, onların orada kalmalarını istedim…”


            Evet, şimdi hep birlikte düşünelim. Çoğumuz bu bayan gibi değil miyiz? Hep gözümüz bizden yukarıdakilerde. Gelin biz biz olalım; her ne halde olursak olalım, “Halimize şükretmeyi” öğrenelim. İçerisinde olduğumuz üç ayların manevi ikliminden de istifade edip, ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşalım.


“Allah bugünümüzü aratmasın! (Amin)” diye de dua etmeyi unutmayalım.


 


 

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

161 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi