3 Temmuz 2024 Çarşamba

Haydar Baş Turnosoldur

19 Mart 2020.

Birçok kişi görmek, duymak istemese de bu günü tarih yazacak.

Ne mi oldu o gün?

BTP Genel Başkan Yardımcısı Selim Kotil’in 19 Mart 2020’de saat 18:30’da attığı tweet aracılığıyla haberdar olduğumuz gelişme o güne, belki de bu yıla damgasını vurdu:

“Prof. Dr. Haydar BAŞ bu hukuk mücadelesini de kazandı. Yıllarca süren hukuk mücadelesini kazandı. Ona tuzak kuranlar kaybetmeye mahkumdur. Adalet yerini buldu.”

Bu ilan, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın, bir hukuk mücadelesinden daha zaferle çıktığının ilanı idi.

Hayatı boyunca adaletten bir arpa boyu dahi sapmayan Sayın Baş’ın hakkı olan beraatı geçte olsa almasının ilanı idi bu.

Hemen ardından aynı gün saat 19.07’de benim attığım tweete bakalım şimdi de:

“Dikkat! Dikkat! Aranıyor. Yanlış ve taraflı karar verildiğinde, anında haber yapan medya nerde? Doğru karar verilince nereye kaçtınız? Haydar Baş yine ve yine hukuk mücadelesini kazandı.”

Şimdi benim bu yazıyı kaleme aldığım sırada tarih 25 Mart 2020 saat: 04.30. Yani aradan yaklaşık 5 buçuk gün, başka bir ifade ile 130 saat geçmiş. İnternette arama motorlarında bir arama yapayım dedim. Arama yaptığım kelimeler: “Haydar Baş – beraat”. Beraat haberini gazetemiz Yeni Mesaj’dan başka haber yapan bir basın kuruluşu hala yok. Yani yukarıdaki tweette kayıp ilanının verdiğimiz basın hala bulunamamış.

Sonra bir arama daha yaptım. Bu kez “Haydar Baş – ceza” kelimelerini sorgulattım. 16 Ekim 2019’da yani Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sonradan üst mahkeme tarafından iptal edilen kararını açıkladığı gün, saat 17.00 sularında büyükten küçüğe tam 71 farklı haber sitesi “Haydar Baş’a hapis cezası” vb. başlıklarla bu olayı kamuoyuna duyurmuş. Bu siteleri tek tek saydım. Ve ilerleyen saat ya da günlerde aynı olayı haber yapan siteleri hariç tuttum. Eğer bu gelişmeyi ilerleyen zamanlarda haber yapan siteleri de saysam, bu sayı daha da katlanacak.

Tekrar özetlemek istiyorum:

Sonradan üst mahkeme tarafından iptal edilen 16 Ekim 2019’daki karar tam 71 farklı sitede haber olurken; asıl olan Üst mahkemenin aldığı nihai karar 19 Mart 2020’de Yeni Mesaj Gazetesi hariç hiçbir yerde haber yapılmıyor.

Şimdi diyelim bu karar, önemsiz ne olmuş ki? O zaman 16 Ekim 2019’da 1 saat içinde neden 71 sitede yer verildi.

Diyelim, bu karar önemli. O zaman bu karar neden basının hiçbir karesinde yer bulamadı.

Yukarıda 19 Mart tarihindeki tweetime yanıt veren bir vatandaşın yanıtı, belki de olayı özetliyor.

“Çamur at izi kalsın mantığı. Medyanın kaçmasının sebebi bu.”

Bu ufak istatistik bize çok şey anlatıyor. Ahmet Hamdi Kepekçi’nin köşesinde ifade ettiği gibi “Haydar Baş Beyin mücadelesi bir siyasi mücadele olmanın ötesindedir.”

Bu istatistik bir kez daha gösteriyor ki; Sayın Baş, bir turnosoldur.

Çünkü Sayın Baş nettir.

Çünkü Sayın Baş, 1983’de ne demişse bugün de aynı şeyi söylemektedir.

Çünkü Sayın Baş’ın yıllar önce yazılmış yazı ya da kameraya alınmış konuşmalarını izleyin; bir birine tezat bir nokta bulamazsınız.

Çünkü Sayın Baş’ın bir tarafı vardır.

Çünkü Sayın Baş’ın tarafı, Devlettir, Millettir, Vatandır, Atatürk’tür, Ehl-i Beyt’tir, Milli Ekonomidir, Sosyal Devlettir, Devlet-Millet kaynaşmasıdır, Alevi-Sünni kardeşliğidir, tam bağımsızlıktır.

Sayın Sinem Baş’ın köşesinde ifade ettiği gibi “40 bin sayfalık dava dosyaları ile boğuşurken, Türk siyasetinin en önemli ismini hiç konuşmayan basın, elbette ki, O’nun beraatini de vermeyecektir.”

Eğer siz doğruyu savunuyorsanız, er geç galip gelirsiniz. Hele bir de arkanıza Yüce Yaratanı aldı iseniz.

Basın istediği kadar gizlemeye devam etsin, Milletimiz de er geç Sayın Baş’ın yanında yer alacaktır.  

Şunu hiçbir zaman unutmayalım, “Su akar, yolunu bulur.”

Dr. Öğr. Üyesi Ali Bestami Kepekçi / 25 Mart 2020

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi