1 Temmuz 2025 Salı

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi

Kelin ilacı olsa…

Ülkemizde 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu olmak üzere kanunlar, belediyelere sosyal yardım ve sosyal hizmet alanında önemli yetki ve fonksiyonlar yükleyerek, Sosyal Belediyecilik hizmetlerini şart koşmuş, güvence altına almıştır. Kimsesizlerin, evsizlerin, sokak çocuklarının ve muhtaç kadınların barınma ihtiyaçlarından tutun da yaşlılara huzurevleri tesis etmek, kütüphane ve kültür merkezlerini mahallelere kadar […]

Muhalefet Neden Kaybediyor? Eurofighter Typhoon Üzerinden Bir Okuma

Türk siyaseti uzun zamandır ideolojik kutuplaşmanın sınırlarında salınıyor. Bu ortamda AK Parti, milliyetçi-muhafazakâr zeminlerde “yerli ve milli” vurgularla seçmen dinamizmini diri tutmaya çalışmaktadır. Ancak somut verilere bakıldığında, millilik ve yerli üretim konusunda beklenenin oldukça gerisindedir. Dünya sıralamalarında savunma teknolojisi, AR-GE ve sanayi üretiminde hâlâ birçok ülkenin gerisinde yer almaktadır. Buna rağmen yürüttüğü faaliyetleri bu yönde […]

NATO Savunma Harcaması Kararı ve Türkiye: Güvenlik mi, Bağımlılık mı?

NATO Lahey Zirvesi’nde 2035 yılına kadar GSYİH’nin %5’inin savunma harcamalarına ayrılması kararı, kağıt üzerinde güvenlik artırımı gibi görünse de, gerçekte çoğu NATO ülkesi için yeni bir dış bağımlılık tuzağıdır.
Savunma stratejilerinde belirleyici olan unsur, kiminle dost olduğumuz değil; neyi kendimiz üretebildiğimizdir.
Türkiye, kendi silahını, radarını, motorunu yapamıyorsa; hangi bloğa dâhil olursa olsun, o bloğun pasif bir tüketicisi olarak kalacaktır.
Yerli savunma sanayii, sadece bir ekonomi başarısı değil; milli egemenliğin en kritik teminatıdır.

Neo-Con Masasında Çizilen Harita: İran, İsrail ve Unutturulan Gazze

Ortadoğu yeniden dizayn edilmek isteniyor, ama haritalar artık sadece sınırları değil, zihinleri de hedef alıyor.
Neo-Con akıl; demokrasi ve özgürlük söylemleriyle bölgeyi kaosa sürüklüyor, istikrar değil, daimi kriz inşa ediyor.
Gazze’de akan kanı unutturmak için İran-İsrail gerilimi parlatılıyor. Postmodern dikkat saptırma stratejileri iş başında.
Türkiye için en doğru yol, ne Batı’nın hamiliği ne de doğrudan cepheye sürülmek; aklın ve hakkaniyetin temsilcisi olmak.
Hüseyin Baş’ın işaret ettiği gibi: “Türkiye savaşın değil, çözümün tarafı olmalıdır.” Çünkü bu yalnızca diplomatik değil, millî bir zorunluluktur.

Maden Politikamız: Milli Servetin Sessiz Talanı

Bu millet yeryüzünün olduğu kadar yer altının da sahibidir.
Ne var ki, mülkiyeti millete ait olan bu kaynaklar, yıllardır halkın değil; holdinglerin, yabancı şirketlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin çıkarına sunulmaktadır.
Lozan’a sığınıp üretmeyenler, şimdi aynı Lozan’ı yok sayarak bu zenginlikleri yağmalatmaktadır.
Maden politikası artık yalnızca çevre meselesi değil, bir milli egemenlik meselesidir.

Mesele zeytin değil; mesele, memleketin yerin altı üstüne getirilmeden nasıl ayağa kalkacağıdır.

Büyük Ortadoğu Projesinde Yeni Aşama

1916 Sykes-Picot: Coğrafya değil, zihin haritası şekillendirildi.
Ortadoğululaştırma: Halktan kopuk yönetim, kültürel kopuş ve kimlik siyasetinin kurumsallaştırılması.
“Hedef Türkiye” söylemi: Psikolojik yönlendirme aracı, yapısal adımlarla desteklenmiyor.
Tetiklenebilir yapılar: Apo figürü, bölgesel mühendislikte sembol olarak kullanılıyor.
BOP & Neo-Osmanlıcılık: Farklı tabanlara aynı anda oynayan çok katmanlı strateji.
İbrahim Anlaşmaları: İbrahimi dinler maskesiyle itikadi teslimiyet ve siyasi entegrasyon dayatılıyor.
Tel Aviv afişi: “Kampını seç” mesajıyla Türkiye dahil tüm bölgeye yöneltilmiş açık tehdit.
Filistin meselesi: Masaya yalnızca Hamas değil, ümmetin siyasi onuru da yatırıldı.
FETÖ & Dinlerarası Diyalog: İç cephede kimlik aşındırma, dış cephede harita mühendisliği.
Zihin haritaları: Güncellenen sınırlar değil, yeniden programlanan toplumlar hedefleniyor.
Türkiye’nin rolü: Ne izleyici ne figüran; çok kutuplu, adil düzenin kurucu aktörü olmalı.
🛡️ Çıkış yolu: Devlet-millet barışı, inanç-merkezli toplumsal birlik ve medeniyet eksenli siyaset.

Yeni Anayasa İçin CHP Hamlesi: Siyasal Mühendisliğin Şifreleri

İktidar, muhalefetle siyasi rekabetin ötesine geçerek sistemli bir korku iklimi oluşturuyor.
Yargı, muhalefet birlikteliğini engellemek için baskı mekanizmasına dönüştürülüyor; lider değişimi dahi hukuki müdahaleyle geçersiz kılınıyor.
Siyaset, toplum gözünde çözüm değil çıkmaz olarak görülmeye başlandı. Umut yerine yılgınlık hâkim.
Muhalefet, %48’lik blokta sıkışıyor; %52’lik muhafazakâr kesime hitap eden stratejiler üretilemiyor.
BTP gibi partilerin dışlanması ve seçmende karşılık bulan aktörlerin geri planda tutulması, genişleme yerine daralmaya neden oldu.
CHP’nin anayasa masasına gönüllü değil, zorla oturtulmak istendiği bir siyasal mühendislik yürürlükte.
Hedef, kişisel iktidarın ötesinde kalıcı bir sistem dizaynı oluşturmak. Federatif yapı ve vatandaşlık tanımı bu planın parçası olabilir.
Alevi, Kürt ve Sünni kimliklerini temsil eden üç siyasi yapı önerisi; Türkiye’yi etnik-mezhebi eksende bölmeye yönelik bir planı andırıyor.
Milletin bin yıllık kardeşlik hukuku, yapay mühendislik projelerine karşı en güçlü dirençtir.
Kimlik siyaseti değil, ortak haklar ve eşit vatandaşlık temelinde bir hukuk devleti inşa edilmelidir.
Türkiye’nin ihtiyacı, ayrışmayı değil, birliği önceleyen; müşterek kaderi hatırlatan bir siyaset anlayışıdır.

CHP, Kılıçdaroğlu ve Muhalefetin İtibarsızlaştırılması Üzerine Satranç Hamleleri

✨🔥 CHP’de Satranç Tahtası Kuruldu! 🔥✨
Kurultay iptal davası sadece bir hukuk meselesi değil; muhalefetin geleceği yeniden şekillendiriliyor.
Kılıçdaroğlu’nun gölgesinde yürütülen hesaplar, yedek partiler, siyasi yasak senaryoları…

🧩 Memleket Partisi neden feshedilmedi?
⚖️ Kongre iptali Kılıçdaroğlu’nu geri mi getirir?
🗳️ “Ekim Partisi” iddiaları ne kadar gerçek?

🔍 Muhalefeti yeniden dizayn etme hamleleri ve iktidarın satranç stratejisi bu yazıda.

Yeni Anayasa mı?

Sistemler insanla anlam kazanır.

Terörü doğuran sadece silah değil, açlıktır, işsizliktir, ötekileştirmedir.

Güneydoğu’ya güvenlikten önce fırsat eşitliği, üretim ve sosyal destek sunmalıydık.

Bugün tartıştığımız tüm sorunların tohumu, yıllar önce milletin iradesi dışında ekildi.

Ve evet… Haydar Hoca haklıydı.

Medeniyetler Savaşında Türkiye’nin Yeri

• Bugün yaşanan krizler, ekonomik ya da siyasi değil; bir medeniyet ve kimlik buhranıdır.
• Batı’nın sunduğu reçeteler değil, bu milletin tarihî tecrübesi ve ortak inancı çözümün anahtarıdır.
• Devletle milletin, siville askerin aynı sofrada buluşmadığı bir yerde kardeşlik değil, ayrışma büyür.
• Müslüman Türk kimliği, sadece bir etnik tanım değil; bu coğrafyanın adalet ve ahlak eksenli medeniyet tecrübesidir.
• Çözüm ne Batı’nın vadettiklerinde ne de ithal modellerde… Çözüm, bu toprakların ruhunda gizlidir.

Ortadoğu’da ve Türkiye’de Çözüm Bu Topraklardadır

“Türk milleti bu toprakların değil; bu topraklar Türk milletinindir” diyen bir irade, sadece milliyet değil, medeniyet tarifidir.
Ortadoğu’da ve Anadolu’da barışı getirecek olan, dış güçlerin reçetesi değil; bu topraklarda yoğrulmuş adalet, üretim ve maneviyat mayasıdır.
Bugün yeniden görülmeli ki; çözüm halkları ayrıştırmakta değil, hakça bölüşmekte, aynı ocağın etrafında yeniden birleşmektedir.
Haydar Hoca’nın yıllar önce kurduğu cümleler, bugün hâlâ “istikamet pusulası” gibi çalışıyorsa, mesele bir fikirden fazlasıdır: Mesele bir ruhun, bir milletin ve bir modelin dirilişidir.
Ne Batı’ya ne Doğu’ya secde eden bir anlayış değil; sadece Hakk’a ve halkına hizmet eden bir diriliş mümkündür. Bu dirilişin adı: Milli Ruhtur.

Zeytin, Maden, Yasa: Kimin İçin?

🌿 Mesele birkaç zeytin ağacı değil; toprağın altının kimlere devredileceğidir.
Zeytinlik tartışması, madenlerin özelleştirilmesini perdeleyen bir vitrindir.

💰 Altın madenlerinin %92’si yabancıların elinde.
Kazma bizden, kazanç başkalarından. GSYH’ye katkı yıllardır %1–1,4 aralığında seyrediyor.

🌳 Zeytinliklerin “taşınması” teknik olarak değil, ekolojik ve kültürel olarak yıkımdır.
Yüzyıllık ağaçlar taşınamaz; taşınsa bile verim, denge, bellek yok olur.

⚖️ “Sessizlik izin sayılır” maddesiyle kamu denetimi fiilen kaldırılıyor.
Ankara Barosu, bunun sadece çevre değil, idare hukuku açısından da sakıncalı olduğunu belirtiyor.

🚜 Tarımda topyekûn bir çöküş yaşanıyor.
Fındık bahçeleri, ormanlar, arıcılık ve hayvancılık yok oluyor. Üretim bilinçli olarak bitiriliyor.

ASALA – PKK Ortaklığı, Talat Paşa ve Güncel Siyasi Bağlantılar

Talat Paşa’ya yönelik saldırılar sadece tarihî değil, aynı zamanda siyasî bir hesaplaşmanın ürünüdür. CHP’nin sessizliği ve Meclis Başkanvekilliği sürecindeki tercihler, anayasa değişikliği sürecine verilen örtülü desteğin işaretlerini taşımaktadır. “Terörsüz Türkiye” söylemi altında Cumhuriyet’in temel kazanımları hedef alınmakta, ekonomi üzerinden oluşturulan baskı ortamı yapısal değişikliklerin önünü açmaktadır.

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi