Kısa Günün Karına Satmak mı? Yüklenme tarihi 4 Aralık 20244 Aralık 2024 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi Türkiye, altın, bor, kömür başta olmak üzere çeşitli madenler açısından oldukça zengin bir ülke. Ancak, bu madenlerin işlenmeden yurt dışına gönderilmesi, potansiyel ekonomik kazançlarımızın büyük bir kısmını kaybetmemize neden olmaktadır. Türkiye’nin Maden Potansiyeli ve Dış Ticaret Durumu Türkiye, dünyanın en büyük bor rezervlerine sahiptir ve küresel rezervlerin %73’ü ülkemizde bulunmaktadır. Ancak bor madenlerinin işlenmesi sonucu elde edilen katma değer, hammadde olarak satılan miktara göre 10 kat daha fazladır. Altın rezervlerimiz dünya sıralamasında ilk 20’de yer almakta ve 2022 yılı itibarıyla Türkiye’nin toplam altın üretimi 39 ton olarak gerçekleşmiştir. Ancak, bu üretimin önemli bir kısmı işlenmeden yurtdışına ihraç edilmektedir. İşlenmiş altın ile hammadde altın arasındaki fiyat farkı %30 ile %50 arasında değişmektedir. Türkiye’nin toplam maden ihracatı 2023 yılında 5,25 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu ihracatın yaklaşık %80’i işlenmemiş hammadde şeklindedir. Eğer bu madenlerin tamamı Türkiye’de işlenerek ihraç edilseydi, bu miktarın 20 milyar doların üzerine çıkabileceği tahmin edilmektedir. Yurtdışında İşleme Kaynaklı Kayıplar Madenlerin işlenmeden ihraç edilmesiyle yalnızca ekonomik değil, stratejik kayıplar da yaşanmaktadır: Katma Değer Kaybıİşlenmemiş madenler, dış pazarlarda işlenip son ürün haline getirildikten sonra tekrar ülkemize yüksek fiyatlarla ithal edilmektedir. Örneğin, yurtdışına ihraç edilen krom madeni, paslanmaz çelik olarak işlenip ithal edilmekte ve bu durum dış ticaret açığımızı artırmaktadır. İstihdam KaybıMadenlerin işlenmesi için gereken teknolojik tesisler ve iş gücü yurt dışında değerlendirildiği için bu süreçte yerli istihdam fırsatlarını kaçırıyoruz. Sadece altın işleme tesislerinin Türkiye’de yaygınlaştırılması, 10 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayabilir. Teknolojik Bağımlılıkİşleme teknolojilerinin yurt dışında kullanılması, yerli sanayimizin gelişimini yavaşlatmakta ve ülkemizi dışa bağımlı hale getirmektedir. Örnekler ile Karşılaştırmalar Norveç: Petrol rezervlerini hammadde olarak satmak yerine rafine ederek işleyen Norveç, bu sayede dünyanın en yüksek kişi başı gelirine sahip ülkelerinden biri olmuştur. Çin: Dünya genelinde ithal ettiği hammaddeleri kendi sanayisinde işleyerek yüksek katma değerli ürünlere dönüştürmekte ve bu süreçte küresel bir ekonomik güç haline gelmiştir. Avustralya: Dünyanın en büyük demir cevheri ihracatçılarından biri olan Avustralya, cevheri işleyerek çelik üretiminde lider ülkelerden biri olmayı başarmıştır. Türkiye de bu ülkelerin stratejilerini örnek alarak, işlenmiş maden ihracatına yönelmeli ve bu alandaki ekonomik kazançlarını artırmalıdır. Çözüm Önerileri Yerel İşleme Tesisleri Kurulmalı Madenlerin bulunduğu bölgelere entegre işleme tesisleri kurularak nakliye ve işleme maliyetleri azaltılabilir. Prof. Dr. Haydar Baş’a ait Dar Bölge Sanayi Projesi ile madenlerimiz çok daha verimli hale gelebilir. Örneğin, bor işleme tesislerinin genişletilmesi, yıllık ihracat gelirlerimizi en az 10 milyar dolar artırabilir. Teşvik Politikaları Geliştirilmeli Madenlerin işlenmesi ve ihracatında yerli girişimciler teşvik edilmelidir. İhracatta katma değeri yüksek ürünler üreten firmalara düşük vergi politikaları uygulanabilir. Ar-Ge ve Teknoloji Yatırımları İşleme süreçlerini iyileştirmek ve maliyetleri düşürmek için üniversiteler ve özel sektör iş birliğiyle Ar-Ge faaliyetleri artırılmalıdır. Lokal İstihdamın Artırılması İşleme tesisleri, madenlerin çıkarıldığı bölgelerde yerel istihdamı artırarak ekonomik kalkınmayı hızlandırabilir. Maden işleme tesisleri kurulması, ülkemizde işsizliği önemli ölçüde azaltabilir. Sonuç Türkiye, maden kaynaklarını işlenmiş ürün olarak dünya pazarına sunarak, sadece ekonomik büyümesini hızlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda dışa bağımlılığını azaltarak stratejik bir avantaj elde edecektir. Bu kaynakları hammadde olarak ihraç etmek yerine ülke içinde işleyip katma değerli ürünlere dönüştürmek, gelecek nesiller için daha güçlü ve bağımsız bir Türkiye bırakmamızı sağlayacaktır. Bilene, görene, köre ne! Ama ne var ki; bizim yöneticilerimiz, “yer altı ya da yer üstü kaynaklarımızdan daha fazla nasıl istifade edebiliriz” şeklinde düşünme yerine; tüm değerlerimizi satmakla meşguller. Kısa günün karına satmak, kime ne fayda! Allah c.c. sonumuzu hayreylesin. Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAŞFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp