16 Ağustos 2025 Cumartesi

Prof. Dr. Haydar Baş’ın Bıçak Misali ve Bugünün Türkiye’si

Muhterem dostlar, Prof. Dr. Haydar Baş’ın dilinden düşürmediği bir örnek vardı: “Bıçak misali”
Onun anlattığı şekliyle düşünün; bir et bıçağı… Kasabın elinde rızık kapısıdır. Annenin elinde, soğanı patatesi doğrar; bereketli sofralar kurar. Doktorun elinde ameliyathanede hayat kurtarır. Ama katilin eline geçti mi, hayalini kurduğu cinayeti işler.

Prof. Dr. Haydar Baş bu misalle şunu söylerdi: “Mesele bıçakta değil, onu tutan kafa ve gönülde.”

Ve asıl vurgu şu olurdu: Önce insanın kendisini kazanması… Zira kendini kaybetmiş bir insan, başkasına ne fayda sağlar, ne de topluma iyilik katar. Kendini kazanan bireyler bir araya gelirse, işte o zaman birlik ve beraberlikten söz edebiliriz.

Bugün Türkiye’de Bıçak Misali

Elimizde artık bıçaktan daha keskin “aletler” var:

  • Devlet gücü,
  • Ekonomi yönetimi,
  • Medya,
  • Teknoloji…

Doğru ellerde bunlar güvenli, güçlü, refah içinde bir Türkiye inşa edebilir. Yanlış ellerde ise toplumsal kutuplaşma artar, fakirlik derinleşir, güven kaybolur.

Güvenlik politikalarının başarısı, yalnızca önleyici tedbirlerle değil; aynı zamanda milletin gönlünü kazanacak adalet ve ekonomik politikalarla mümkündür.
Zira toplumsal huzur sadece güvenlikten ibaret değildir; aynı zamanda ekonomik istikrar, adaletli yönetim ve fırsat eşitliğiyle güçlenir.

Birlik ve Beraberlik, Önce Nefsini Kazanmakla Başlar

Son yıllarda birlik–beraberlik kelimesi sıkça dile getiriliyor. Ancak bu değerler, sadece söylemle değil, uygulamalarla anlam kazanır.
Haydar Baş’ın bıçak misali bize gösteriyor ki, birliği sağlayacak olan şey, gücün adalet için kullanılmasıdır. Güç;

  • Hakkaniyetle yönetildiğinde birleştirir,
  • Ayrımcılıkla kullanıldığında ise böler.

Birlik söylemi, halkın yaşam standardını iyileştiren ve güven duygusunu pekiştiren adımlar ile desteklenmediği sürece kalıcı olamaz.

Ekonomide Bıçak İki Yönlü Keser

Ekonomi de tıpkı bıçak gibidir. Doğru politikalarla refah sağlar, yanlış politikalarla fakirlik üretir.
Bugün pek çok insan, yüksek yaşam maliyetleri karşısında zorluk çekiyor; pazara, markete giden vatandaşın alım gücü giderek azalıyor.
Oysa Prof. Dr. Haydar Baş, yıllar önce “Bireyin alım gücünü artıran sosyal devlet anlayışı”nı çözüm olarak ortaya koymuştu.
Bıçak misalinin ekonomideki karşılığı da budur: Para da, bütçe de nötrdür; hangi niyetle ve hangi amaçla kullanıldığı sonucu belirler.

Medya ve Bilgi Çağı

Sosyal medya, günümüzün en keskin bıçaklarından biridir:

  • Doğru ellerde, bilgi yayar, toplumsal farkındalık oluşturur, birlik ruhunu güçlendirir.
  • Yanlış ellerde, yalan, iftira ve kutuplaşma üretir.

Bilgi kirliliği, hem güvenlik hem de ekonomik istikrar için ciddi bir tehdit haline gelebilir. Bu nedenle bıçak misali, sadece bireyler için değil, devlet ve toplum yönetimi için de yol gösterici bir ölçüdür.

Sonuç: El Bizde, Yol Bizim Seçimimiz

Prof. Dr. Haydar Baş’ın bıçak misali, bugünün Türkiye’sinde çok net bir uyarı taşıyor:
Aletin suçu yok. Asıl mesele, onu kimin, hangi niyetle kullandığı…

  • Devlet gücünü halkın yararına mı kullanacağız, yoksa dar bir kesimin çıkarı için mi?
  • Ekonomiyi halkın alım gücünü artırmak için mi yöneteceğiz, yoksa gelir adaletsizliğini artırmak için mi?
  • Medyayı toplumu bilgilendirmek için mi kullanacağız, yoksa yanlış yönlendirmek için mi?

Önce bireyler olarak kendimizi kazanalım; kafamızı bilgiyle, gönlümüzü adalet ve sevgiyle donatalım. Çünkü güvenli, güçlü ve refah içinde bir Türkiye ancak böyle inşa edilir.

Ve unutmayalım: “Mesele bıçakta değil; mesele, o bıçağı tutan kafa ve gönüldedir.” — Prof. Dr. Haydar Baş

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi