Rusya – Ukrayna Savaşı: Barış Mı, Zaman Kazanma Oyunu Mu? Yüklenme tarihi 3 Haziran 20253 Haziran 2025 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi Haziran ayına girerken Rusya ile Ukrayna arasında yeniden bir barış görüşmesi trafiği hız kazandı. Ancak dikkat çeken nokta, bu görüşmelerin içeriğinden çok, zamanlaması ve mekânı. İstanbul’da yapılan ve yapılması planlanan görüşmeler sadece bir müzakere zemini değil; aynı zamanda bir “algı savaşı”nın da parçası. Ukrayna, Rusya’nın 2 Haziran’daki saldırısıyla sertleşen atmosferde elini güçlendirmek için atağa geçti. Aynı anda hem askeri cephede aktif olan hem de masada oturan Kiev yönetimi, dikkatli bir strateji izliyor. İstanbul’daki görüşmelere Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov başkanlık ederken, bir sonraki görüşmenin Haziran sonundan önce yapılması için çağrı yapıldı. Umerov ayrıca Putin-Zelenskiy zirvesi için hazırlıkların sürdüğünü, tarafların bu konuda uzlaşı içinde olduğunu açıkladı. Görüşmelere dair sürpriz bir açıklama da ABD’den geldi. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Putin ve Zelenskiy’nin görüşmeyi kabul etmesi halinde Başkan Donald Trump’ın Türkiye’ye gelmeye açık olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu ayın sonunda İstanbul veya Ankara’da üçüncü tur görüşme yapılmasını önerdi. Erdoğan ikinci turu “muhteşem” olarak tanımlarken, Ukrayna lideri Zelenskiy ise “herhangi bir anlaşma Putin’i ödüllendirmemeli” diyerek pozisyonunu netleştirdi. Ancak bu görüşmelerin perde arkasında dikkat çeken bir başka denklem var. Rusya, Ukrayna’ya sunduğu memorandumda Luhansk, Donetsk, Zaporijya ve Herson’un tamamen kendisine ait olduğunu kabul ettirmek, Ukrayna’nın tarafsız kalmasını sağlamak ve NATO üyeliğini tamamen rafa kaldırmak istiyor. Ayrıca yabancı askeri güçlerin Ukrayna topraklarından çıkarılmasını talep ediyor. Esasen bu talepler, Ukrayna’nın tam teslimiyeti anlamına geliyor. Peki Türkiye bu tabloda nerede duruyor? Görünüşte barışa ev sahipliği yapan, bölgede istikrar arayan bir güç olarak sunulsa da, Ankara’nın bu süreçteki pozisyonu iç politikaya dönük bir “gösteri” niteliği taşıyor olabilir. Yeni anayasa tartışmalarının, ekonomik krizin ve Suriye’deki kontrol kaybının konuşulmadığı bir ortamda Ukrayna-Rusya barış trafiği manşetleri süslüyor. Suriye’nin kuzeyinde SDG–Şam görüşmeleri ve özerklik planları gündeme bile gelmezken, içeride “barışı biz sağlıyoruz” algısı güçlendirilmeye çalışılıyor. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev’in sözleri oldukça net: İstanbul’daki görüşmelerin amacı “hızlı ve kesin bir Rus zaferini” garanti altına almak. Ukrayna’nın savunma refleksleri ise bu durumu bir “ateşkes karşılığı ödün” formülüne çevirmekten ibaret. Sonuç olarak, İstanbul’da diplomasi yürürken cephede hâlâ savaş devam ediyor. Görüşmelerin gerçek hedefi barış mı, yoksa taraflara zaman kazandırmak mı? Ve daha da önemlisi, Türkiye bu süreçte gerçekten rol mü alıyor yoksa bu tabloda sadece fon mu oluşturuyor? Sorular çoğalıyor, cevaplar ise gittikçe belirsizleşiyor. Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAŞFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp