Sosyal İzolasyon mu? Kontrollü Yayılma mı? Yüklenme tarihi 18 Mart 202026 Temmuz 2021 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi Türkiye dahil birçok ülke, coronavirüs ile ilgili mücadelede sosyal izolasyon yöntemlerini tercih ediyor. İngiltere ise, sosyal izolasyon yerine “kontrollü yayılma” yönetimini tercih etti ve uyguluyor. Şimdi kafalara takılan soru, hangisi doğru? Biz okulları 3 hafta tatil ettik. Nerde ise, ülkemizde olağan hayat durmak üzere. İngiltere’de ise Başbakan Boris Johnson “Bu bir kuşağın karşı karşıya geldiği en büyük sağlık tehdidi” diyerek Koronavirüs salgınının ciddiyetine işaret etti “ama İngiltere’de İskoçya dışında okulların kapatılması ve toplu faaliyetlerin askıya alınması söz konusu değil.” dedi. Artık nüfusun çok önemli bir bölümünün salgından etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu kabul eden İngilizler, bunu bir avantaj olarak görüyor. Bu durumun ülkenin büyük bir çoğunluğunun Koronavirüs’e karşı bağışıklık kazanacağı anlamına geleceğini ifade ediyorlar. Biz buna “sürü bağışıklığı” diyoruz. İngiltere’nin coronavirüs ile ilgili oluşturduğu bilimsel kurul üyelerinden Profesör Graham Medley, “Aslında elimden gelse, ideal olan, hastalık karşısında daha zayıf olan yaşlı ve hastaları İskoçya’nın en kuzeyine gönderir, kalanları da en güneyde toplarım. Şöyle esaslı bir epidemik yaşarız. Böylece herkes bağışıklık kazanmış olur ve hayat normale dönebilir. Tabi bu mümkün değil. O zaman yapmamız gereken kontrollü bir şekilde “Sürü Bağışıklığı”nı oluşturmak ve bunu yaparken nüfusun kırılgan olan kesimini korumak olmalı.” diyor. Yani, ülkede hayatı durdurmak yerine, bu hastalık için riskli gruplar, kimlerse bunları yakın koruma altına almak. Ki riskli grubun kimler olduğu artık belli. COVID-19 ile ilgili çok sayıda bilimsel yayın artık kaleme alınmaya başlandı. Bu hastalıkla ilgili tıbbi çalışmalar yapılmaya başlandı. İleri yaş ve Hipertansiyon, diyabet, koroner arter hastalığı, KOAH, kanser, kronik böbrek yetmezliği gibi ek hastalıkların bulunması, coronavirüs ölümleri ile direkt ilişkili. Bu kanıta dayalı tıbbi çalışmalarla net olarak gösterildi. Ki, ülkemizde ilk kaybettiğimiz hastamız da bu gruba giriyor. Kontrollü Yayılma ile Amaçlanan Ne? Dolayısıyla, kontrollü yayılım modelinde, bu riskli grup koruma ve yakın takip altına alınıyor. Hastalığa yakalandığından kuşkulanılan kişilerin kendilerini 7 gün evde tecrit etmesi ve genel olarak halkın hijyen önlemlerini artırması yeterli sayılıyor. Ama yukarıda bahsettiğimiz risk grupları, yani bütün yaşlıların ve hastaların evden çıkmaması isteniliyor. Profesör Graham Medley, insanları ne kadar süre evlerinde hapis edebiliriz diyor. Ve amaçlarının “hastalığın yavaş bir şekilde ilerlemesi ve uzun bir zamana yayılmasını sağlayarak, toplumun önemli bir kısmına bağışıklık kazandırmak” olarak açıklıyor. Esas soru: Çocuklara evlerde kim bakıyor? Medley’e göre okulları kapatmak büyük bir risk de doğurabilir: “Çocuklar okula gitmedikleri zaman birilerinin onlara bakması gerekiyor. Birçok durumda başvurulan bir çözüm büyükanne ve büyükbabalara bırakmak. Bu ise aslında böyle bir durumda yanyana gelmesini asla istemeyeceğimiz iki grubun bir araya gelmesine yol açmış oluyor. Dolayısıyla okulları kapatmak, virüsten ciddi etkilenmediği bilinen çocuklar arasında virüsün yayılmasını bir ölçüde azaltabilir, ama hastalıktan en ağır etkilenen yaş grup açısından tehlikeyi artırabilir.” Prof. Medley’in görüşü böyle. Kanıta Dayalı Tıp Verileri Şimdi size iki tane son hafta içinde yayınlanmış tıbbi çalışmadan derlediğim birkaç cümleyi sunmak istiyorum. Virüs ile enfekte olanların etrafına virüsü yayma süresi ortalama 20 gün. Ancak virüs, hayatını kaybeden hastalarda, ölünceye kadar sürekli olarak saptanabiliyor. Hayatta kalanlar arasında virüsü yayma süresi 37 güne kadar uzayabiliyor. Uzun süreli viral dökülme, enfekte hastalar için belirlenecek izolasyon stratejileri açısından önem arz etmekte. O zaman belki de COVID-19’un muhafaza edilmesi şu anda odak noktası olarak kalması çok daha önemli. Yani, toplumun büyük bir bölümünün hızla taranması, bunun için gerekli test saylarının temin edilmesi ve virüs ile enfekte olmuş kişilerin, bir an evvel karantinaya alınması daha mantıklı gibi görünüyor. Çok yoğun bir şekilde test yapılarak yapılan tarama belki ciddi maliyet getirecektir. Ama unutmayın, normal günlük hayatın durması, başta ekonomik veriler olmak üzere uzun vadede çok farklı problemlerin ortaya çıkmasına yol açacaktır. Zaten kurumların ve halka açık alanların kapatılması ve seyahat ve ticaretteki kısıtlamalar süresiz olarak sürdürülmesi imkânsızdır. Ülkeler, bireysel durumda muhafazanın uzun vadede mümkün olmayabileceği gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır ve halk sağlığı önlemlerinin maliyetlerini ve faydalarını dengelemek için sınırlamadan hafifletmeye geçilmesi gerekebilir. Halk sağlığı önlemleri, virüs özellikleri nedeniyle COVID-19’un yayılımını tam olarak engelleyemese bile, yaygın toplum iletiminin başlangıcını geciktirecek, kamu hizmetleri üzerindeki etkisini azaltmada etkili olacaktır. Ve salgının boyutunun en aza indirilmesi veya zirvesinin bastırılması, sağlık sistemlerine ölçeklendirme ve müdahale etme olanağı sağlayarak küresel ölümleri azaltabilir ve etkili aşılar elde edilene kadar küresel yayılımı yavaşlatabilir. Bakalım tarih, sosyal izolasyon mu diyecek, kontrollü yayılım mı? Dr. Öğr. Üyesi Ali Bestami Kepekçi Kaynaklar: WILDER-SMITH, Annelies; CHIEW, Calvin J.; LEE, Vernon J. Can we contain the COVID-19 outbreak with the same measures as for SARS?. The Lancet Infectious Diseases, 2020. ZHOU, Fei, et al. Clinical course and risk factors for mortality of adult inpatients with COVID-19 in Wuhan, China: a retrospective cohort study. The Lancet, 2020. Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAŞFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp