19 Mayıs 2024 Pazar

Hampher’in Hatıraları ve Kilise Açılışı

Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Hocam’ın İstanbul’da düzenlenen 8. Ehl-i Beyt Sempozyumu’nda yaptığı konuşmasından sizlere pasajlar sunarak yazıma başlamak istiyorum. 2016 yılında düzenlenen bu sempozyumda Hocam, İngiliz Sömürgeler Bakanlığı tarafından Osmanlı coğrafyasında özel yetiştirilen birisi olan Hempher’ın hatıratından alıntılar yaparak bazı maddeler sıralıyor. İngilizlerin 18. yy.’da Anadolu’ya, özellikle Kayseri, Bursa, İstanbul’daki medreselere 6,7,8 yaşlarında ve henüz daha akıl bali olmamış çocuklar gönderdiğini, bunların medresede eğitimler alındığını söylüyor.

İngiliz Sömürgeler Bakanlığı’nın o gün aldığı kararları Hocam sıralıyor; ben de madde madde bunların üzerinden geçerek olayı bağlayacağım.

  1. Sünni ve Şii düşmanlığı üretip Müslümanları savaştırmak, birbirine katmak.
  2. Müslümanların cehalet ve bilgisizliğin korumak. Her türlü eğitim-öğretim merkezli kurumların önünü kesmek.
  3. Tembelliği teşvik etmek, çalışkanlığa mani olmak; Müslümanları tembelleştirmek.
  4. “Sultan, yeryüzünde Allah’ın gölgesidir” gibi hadislerden yararlanarak zorba, zalim ve kendisini düşünen padişah ya da hükümdarların hakimiyetini ispat etmek, onlara bir yol göstermek. Yani ‘yönetici ne derse haklıdır’ inancı yaymak.
  5. İçkiyi, kumarı, fesadı, fuhuş yapmayı, domuz eti yemeyi teşvik etmek.
  6. Müslümanları, Hz. Muhammed (S.A.V.) Peygamberimiz’in dinden maksadının yalnız İslam dini olmadığına inandırmak.
  7. Kilise yapılması için zemin oluşturmak. Kur’an’dan, hadislerden ve İslam tarihinden örnekler getirerek Müslümanlara ehl-i kitaba, ibadet yerine saygı gösterilmesi gerektiğini anlatmak ve ibadethane açmalarını teşvik etmek; Müslümanları kendi ibadethanelerinden uzaklaştırmak, alıkoymak ve Müslümanların kendi inançlarına karşı şüphe uyandırmak.
  8. Ailelere nüfuz ederek baba-evlat ilişkilerini sömürü kültürünün etkisinde kalacak şekilde düzenlemek; artık büyüklerin nasihatlerini dinlememe noktasına getirmek.
  9. Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağanüstü çaba sarf etmek. Örtünün, Beni Abbas Dönemi’ne ait olduğunu anlatmaya çalışmak.
  10. Müslümanların türbe, hac, Kabe gibi mübarek ve mukaddes yerlerini ziyaret etmelerinin fuzuli olduğuna inandırmak. Bu türden ziyaretlerin, bir bidat ve şeriata aykırı olduğunu ortaya koymaya çalışmak.
  11. İmam Hüseyin’e matem tutulan merkezleri veya medreseleri ortadan kaldırmak, harabeye çevirmek.
  12. Nesli kontrol etmek.
  13. Evlenme işlerini mümkün olduğu kadar zorlaştırmak.
  14. İslam ülkelerinin bazı arazi, şehir ve köylerini gayrimüslimlere tahsis etmeyi teşvik etmek; araziyi, evleri sattırmak. Ekonomik problemleri gündem ederek, o ülkenin vatandaşının toprağını gayrimüslimlere satmasını teşvik etmek.
  15. Güçlü Osmanlı, İran Devleti’ni parçalayarak küçük, yerli yönetimler icat etmek.
  16. Ehl-i Beyt ile savaş yapmak. Onların etkisinden insanları uzaklaştırmak.

Bu maddeler, İngiliz Sömürgeler Bakanlığı’nın Osmanlı’da, Anadolu topraklarında, Müslüman toplumunda gerçekleştirilmesi için oluşturduğu bir kurgu. Bunları kimlerle, nasıl yapıyor? Müslüman toplumlar içerisinde yetişten devşirmeleri kullanarak yapıyor.

Bu sıraladığımız maddeler 18. yy.’da İngiliz Sömürgeler Bakanlığı’nın aldığı kararlar. Peki bugüne baktığımızda, bizim mevcut hükümetimiz hangisini uygulamıyor? Dolayısıyla biz şu an İngilizlerin yerini alan Amerika’nın piyonluğunu yapıyoruz. Onlar “yap” diyor, biz yapıyoruz.

Bizim laiklik ilkemiz, herkesin hür bir şekilde ibadet etmesinin önünü açmıştır; herhangi bir dinin mensubunun ibadetine engel olmak diye bir şey söz konusu değildir. Mesela ‘dinsiz’ denilen Mustafa Kemal Atatürk, Bursa’daki Amerikan Koleji’nde 2 tane kızımız Hristiyan oldu diye okulu kapattırıyor. Bugün, “Şeriat getireceğim” diye gelen şahıslar elleriyle kilise açıyor. Bizim buradaki oyunu iyi görmemiz lazım. Kimin bu kararlara karşı mücadele ettiğini; kimin bugün gerek gafletten, gerekse cahillikten bunlara hizmet ettiğini görmemiz lazım. Hampher’ın hatıratındaki maddeleri okuduktan sonra birilerinin kilise açma iştiyaklarının kimlere hizmet ettiği daha iyi anlaşılıyor sanırım.  

Çözüm nedir? Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız “Ben Ehl-i Beyt Üniversitesi kuracağım. Bu üniversitede İmam-ı Ali’nin inancıyla, onun devlet ve ekonomi yönetimiyle, insanlığa bakış açısıyla insanları yetiştireceğim. Bunlar tüm dünyaya adaleti, barışı götürecek” diyordu. Ehl-i Beyt dediğimiz ailenin ortaya koyduğu İslam modeli, aslında tüm insanlığın barış ve huzur içinde yaşaması için ortaya konmuş formülün adıdır.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız hep “Dini birliğimiz, milli bütünlüğümüzdür” derdi. İşte bugün, iktidarda olanlar ve onlara oy verenler; ayağına demir çarık giyip kapı kapı, şehir şehir dolaşan Prof. Dr. Haydar Baş’ı dinlemedikleri için 15 Temmuz’u yaşamıştır, bugünleri yaşamaktadır. Eğer bu aymazlığa devam edersek, ülke bütünlüğümüz bu açıdan da büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacaktır. Buna çok net bir şekilde, her zaman dikkat etmeliyiz.

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi