28 Eylül 2024 Cumartesi

Antiaging diyetler ne kadar faydalı?

Yaşlanma, bireyin anne karnından başlayıp ölümüne kadar olan süreç içerisinde yaşadığı biyolojik, fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan bir değişim sürecidir. Her ne kadar geri dönülmez ve kaçınılmaz bir süreç olarak kabul edilse de yaşlılık konusunda çok sayıda çalışma yapılmıştır. Engellenemese de en azından yaşlanmanın geciktirilebilmesi birçok akademik çalışmaya konu olmuştur.

Yakın bir zamanda Washington Üniversitesi ve Pennington Biyomedikal Araştırma Merkezi’nde yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.

Araştırmacılar, yaşlanmayı geciktiren diyetlerin etkinliğini incelediler. Araştırma sonuçları, Science dergisinde yayınlandı.

Yetersiz beslenme olmaksızın azaltılmış kalori alımı, bilinen en eski yaşam süresini uzatan müdahaledir. 20. yüzyıl boyunca birçok laboratuvar çalışmasında, kalori kısıtlamasının faydaları belirlenmiş ve doğrulanmıştır.

Özellikle yapılan hayvan deneylerinde, kalori kısıtlamanın

  • Yaşam süresini artırdığı,
  • Yaşa bağlı hastalık yükünü ve fonksiyonel düşüşü azalttığı gösterilmiştir.

İnsanlarla ilgili derlenen epidemiyolojik veriler de genel olarak düşük kalori alımının artan yaşam beklentisi ile ilişkili olduğu fikrini desteklemiştir. Doğal olarak bu gözlemler “yaşlanmayı geciktirici” olduğu iddia edilen çok sayıda diyet modalitesi türemiştir. Bu diyetler, belirli makro besinleri (karbonhidratlar veya protein) veya beslenme aralıklarını kısıtlar ve diyetleri kontrol etmek için izokalorik olanlara karşı azaltılmış kalori alımı uygulayanlara bölünebilir.

Kalori azaltıcı ve diğer yaşlanmayı geciktirici antiaging diyet uygulanmaları, besin yoksunluğuna moleküler tepkileri taklit eden yeni nesil uzun ömürlü müdahalelerin kapısını açmıştır. Kalori azaltıcı diyet uygulamaları halkça tutulsa da bu diyetler veya diğer müdahaleleri her önüne gelen kendi kararı ile uygulamamalıdır. Bu tarz diyetleri herkesin rahatlıkla uygulaması mümkündür diyebilmemiz için ek çalışmalara ve ek verilere ihtiyaç vardır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, İnsan genetik ve çevresel olarak, laboratuvar incelemelerinde kullanılan memeli deney hayvanlarından çok farklı özelliklere sahiptir. Deney hayvanlarındaki tespitlerin bire bir insana uyarlanması bazen bizi yanlışlıklara sürükleyebilir.

Pragmatik bir bakış açısından, bu zorlukların üstesinden gelinebilse bile, sağlıklı uzun ömür için diyet müdahalelerinin yaygın olarak benimsenmesi gerçekçi görünmemektedir. Bu nedenle, halk tarafından alınma potansiyeli olan alternatif, diyet stratejilerin yakından izlenmesi ve çalışmalar yapılması şarttır.

Biyolojik yaşlanmanın onaylanmış biyobelirteçlerinin kişiye özel değerlendirmesi çok daha doğrudur. Farklı genetik ve çevresel etkilerin de devreye gireceği göz ardı edilmemelidir. Bu etkenlerle beraber bireysel sağlıklı yaşam süresinin optimize edilmesi daha doğru olacaktır.

Belli başlı yaşlanma engelleyici diyet uygulamaları

  • Aralıklı oruç,
  • Orucu taklit eden diyetler,
  • Ketojenik diyetler,
  • Zaman kısıtlamalı beslenme,
  • Protein kısıtlaması ve
  • Belirli amino asitlerin diyet kısıtlaması şeklinde sıralanabilir.

 

Bu diyetler halkça çokça uygulansa da laboratuvar ortamının dışındaki etkinlikleri hakkında aslında birçok soru vardır.

Araştırmacılar laboratuvar sonuçları ile insanlarla ilgili epidemiyolojik çalışmaları karşılaştırdılar

 

Science dergisinde yayınlanan “Antiaging diets: Separating fact from fiction (=Yaşlanma karşıtı diyetler: Gerçeği kurgudan ayırmak) ” isimli çalışmada araştırmacılar, farklı diyet uygulamaları ilgili yazılmış eski araştırma ve makaleleri derlemişler.

Araştırmacılar, bazı araştırmaların kalori kısıtlayıcı diyetlerin fareler gibi deney hayvanlarında yaşam süresini uzatabileceğini öne sürdüğünü belirtiyorlar. Ancak aynı şeyin insanlar için de geçerli olup olmadığının henüz net olmadığını ifade ediyorlar.

Araştırmacılar,

  • Aralıklı oruç,
  • Zaman kısıtlamalı beslenme ve
  • Ketojenik diyet ile ilgili çalışmaların sonuçlarını incelemişler.

Yapılan incelemelerde, herhangi birinin insanlarda yaşam süresinin uzamasına yol açtığına dair hiçbir kanıt bulamamışlar. Ancak, deneklerin bir ömür boyu izlenmesini gerektireceğinden, etkinliklerinin ciddi şekilde araştırılmadığını da belirtiyorlar. Ve yaptıkları incelemeler sonunda 4 madde ile özetledikleri halk arasında kabul görmüş durumun aslında pek de bilimsel olmadığının altını çiziyorlar:  

Bu araştırmaya göre efsane haline gelmiş olan;

  • Kalorileri kısıtlamak, bir kişi ömrünü uzatmak için her denediğinde işe yaradığı,
  • Kalorileri kısıtlamanın kanseri durdurarak ömrü uzattığı,
  • Bazı besinlerin yaşam süresi açısından iyi veya kötü olduğu ve
  • Yaşlanma süresini uzatan antiaging diyetlerin söz konusu olduğu konusunda yeterli veri bulunmamaktadır.

Antiaging diyetler ile ilgili net konuşmak için çok daha fazla araştırma ve incelemeye ihtiyaç vardır.

 

Kaynak:

Lee, M. B., Hill, C. M., Bitto, A., & Kaeberlein, M. (2021). Antiaging diets: Separating fact from fiction. Science, 374(6570), eabe7365.

 

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi