31 December 2025 Wednesday

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi

Türkiye’nin Geleceği İçin Doğru Bir Zemin Arayışı

Türkiye’yi bir arada tutabilecek tek gerçek çizgi, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılaplarıdır. Üniter yapıya, laik cumhuriyet değerlerine ve çağdaş hukuka bağlılık ortak bir zemindir.

Muhalefet, kiminle ittifak yapacağını belirlerken, geçmişte hangi partiye oy verdiğine değil; Atatürk’ün ilkelerine sadık olup olmadığına bakmalıdır. Partilerin programları ya da siyasi geçmişleri ikinci planda kalmalıdır.

İstanbul Depremi ve Gerçekler

“Binan riskliyse yenile” demekle iş bitmiyor. Ekonomik kriz, enflasyon, krediye erişim zorluğu içinde bu sorumluluğu vatandaşa yüklemek adil değil. Hükümet laf değil, icraat üretmeli. Kentsel dönüşüm, TOKİ ve yerel belediyeler eliyle yürütülmeli; kârsız, faizsiz taksitlerle ya da gerçekten ihtiyacı olana bedelsiz olarak sağlanmalı. Bu ülke, bu kaynağı üretebilecek güçtedir.

Meydanlar Bize Ne Mesaj Veriyor?

Vatandaşın canına tak ettiği ekonomik sıkıntılar, açlık, yoksulluk, işsizlik ve yüksek enflasyon nedeniyle hayat pahalılığı insanların en büyük endişesi haline gelmiştir. Meydanlarda yükselen sesler, adalet ve hukuk, açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insan için insanca bir yaşam, genç işsizlik oranının azalması için istihdam politikalarının iyileştirilmesi, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve demokratik hakların korunması, asgari ücretin ve emekli maaşlarının yaşanabilir seviyeye çekilmesi, kiraların ve ev fiyatlarının fahiş şekilde artması nedeniyle konut politikalarının gözden geçirilmesi talepleridir.

Büyük İsrail Projesi ve Kürt Özerk Bölgesi

Prof. Dr. Haydar Baş’ın yıllar önce ortaya koyduğu “Dini birliğimiz, milli bütünlüğümüzün teminatıdır” sözünün ne kadar önemli olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Hacı Bektaş Veli öğretisi ile beraber bir medeniyet oluşturmuş halk kitlelerinin birbirinden ayrılması hiç ama hiç mümkün değildir. Dini, örfü, adedi, geleneği, göreneği kısaca tarihi bir olan milletin tüm fertleriyle ilelebet bir ve beraber yaşamayı isteyeceği tarihi bir gerçekliktir. Aksini iddia edenler, olsa olsa ülkemizin üniter yapısına göz dikmiş emperyalistlerin gönüllü avukatlarıdır.

Kadınların Hak Arayışı ve Ekonomik Bağımsızlık

Kadın hak araya dursun, kapital sistem sadece kadınları değil, tüm insanlığı sömürmeye devam etmektedir. Unutulmamalıdır ki; kadınların mağduriyeti milletin mağduriyetidir. Gelecek nesilleri yetiştiren kadınlarımızın refah seviyesi, geleceğimizi belirleyecek en önemli parametrelerden birisidir.

Gençler Umutlarını Kaybediyor

Hayal kurabilmek, bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin en önemli göstergelerinden biridir. Bir toplum ne kadar özgür, demokratik ve adaletli bir yapıya sahipse, bireyler de o kadar özgürce hayal kurabilir ve bu hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulabilir. Ancak baskıcı yönetimler, insanları yalnızca günü kurtarmaya iter ve böylece toplumların geleceği de ellerinden alınmış olur.

Atatürk ve Demokrasi

Mustafa Kemal Atatürk’ün yönetim anlayışı, demokratik değerler ve çoğulculuk üzerine inşa edilmişti. Tek bir görüşün egemen olmasını değil, farklı fikirlerin özgürce ifade edilmesini savunan Atatürk, bir ülkenin sağlıklı yönetilmesi için kuvvetler ayrılığı ilkesinin temel alınması gerektiğine inanıyordu.

Devletin Homeostazisi

Vücutta bir hücre, “ben yönetirim” diyerek kontrolsüz büyümeye başlarsa, buna “kanser” diyoruz. Ancak tüm hücreler uyum içinde çalışırsa organizmanın homeostazisi, yani dengesi korunur. Sağlıklı bir organizmada beyin düşünmeli, göz görmeli, kol hareket ettirmeli, ayak yürütmelidir. Eğer beyine “Tüm görevleri sen yapacaksın” dersek sistem çöker; ya da göze tüm sorumlulukları yüklersek göz işlevsiz hale gelir.

Türkiye’nin Bölünmez Bütünlüğü

Hiçbir oyuna gelmeden Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını korumak ana amacımız olmalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan ulus-devlet yapısı bağımsızlığımızın, birlik ve beraberliğimizin en büyük teminatıdır. İşte bugün de benzer bir duruşa, toplumsal birlikteliğe ve ortak bir mücadele ruhuna ihtiyacımız var.

Tam Bağımsız Türkiye, Milli Birlik ve Ekonomi

Atatürk’ü anlatacağız, milli ekonomi modelini dillendireceğiz, dini ve milli birliğimizi güçlendireceğiz. Prof. Dr. Haydar Baş’ın dediği gibi, “Milli birliğimiz, dini birliğimizdir; dini birliğimiz, milli bütünlüğümüzdür.” Milli birliğimiz, dini birliğimizle güçlenir ve bu birlik bizim bağımsızlığımızın teminatıdır.
Bağımsız bir ekonomi modeli olmadan, siyasi bağımsızlığımızı korumamız mümkün değildir.
Şimdi üzerimize düşen, millet olarak bu gerçekleri hatırlamak ve anlatmaktır. Atatürk’ün bize öğrettiği bağımsızlık ruhuyla hareket ettiğimizde, bu zorlukların üstesinden geleceğimizden hiç şüphemiz yoktur.

Terörsüz Türkiye Sürecinin Başrolünde Kim Var?

Bugün yaşanan gelişmeler yalnızca PKK’nın silah bırakması meselesi değildir; bu süreç, bölgeyi yeniden şekillendirme projesinin bir parçasıdır. Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı, sistemli bir şekilde hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Eğer siyasi irade, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli ve üniter yapısını koruyacak kararları almazsa, ülkemiz belirsiz ve kontrol edilemez bir sürece sürüklenebilir.

Türkiye’nin tarihinden aldığı derslerle, milli birlik ve beraberliğini koruyarak bu planlara direnç göstermesi hayati önem taşımaktadır. Ekonomik bağımsızlık sağlanmadan siyasi bağımsızlık da tam anlamıyla mümkün olmayacaktır.

Silah Bırakma Açıklaması Stratejik Bir Hamle mi, Yeni Bir Plan mı?

Türkiye’nin bugünkü siyasi yapısında, bu bölücü planlara nasıl karşı durulacağı büyük önem taşıyor. Milliyetçi ve muhafazakâr kesimler, bu projelere karşı bilinçlendirilmelidir. Özellikle 2015 sonrası dönemde, siyasi partilerin pozisyonları bu süreçte belirleyici olacaktır. Türkiye’nin ulusal bütünlüğü için, geçmişten ders alarak ortak değerler etrafında birleşmek gerekmektedir.

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi