Su kurbağası ile farenin dostluğu Yüklenme tarihi 26 Nisan 201926 Temmuz 2021 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi Bir dere kenarında tanışan fare ile kurbağa arkadaş oldular. Aralarındaki muhabbet gün geçtikçe arttı. Her sabah buluşup konuşur ve dertleşirlerdi. Akşam güneş battığında fare kayanın kovuğuna, kurbağa da suyun içerisindeki yuvasına çekilirdi. Birbirlerini tekrar görmek için sabahı zor ederlerdi. Bir gün fare, kurbağaya şöyle dedi: ”Sabahtan sabaha konuşup dertleşmek bana yeterli gelmiyor. Seni daha sık görmek istiyorum. Bir derdim, sıkıntım olduğunda sana rahatça ulaşabileyim. Her zaman suyun üstünde olmadığın için, sana sesimi duyuramıyorum. Buna bir çare bulalım.” Beraberce bu işe bir çözüm aradılar. Sonunda fare şu teklifi yaptı: ”Uzunca bir ip buluruz. İpin bir ucunu ben ayağıma bağlarım, diğer ucunu sen ayağına bağlarsın. Birbirimize ihtiyaç duyduğumuzda ipi çekerek haberleşir, buluşuruz.” Bu teklif kurbağanın pek hoşuna gitmedi. Fakat nazlanmadan dostunu kırmayıp kabul etti. Fare ip bağlı ayağıyla dere kenarında dolaşırken, ansızın saldıran bir alaca karga fareyi kaptığı gibi havalandı. Farenin ayağına bağlı olan ip, kurbağanın da ayağına bağlı olduğu için, kurbağa da havalandı. Bu manzarayı görenler, Karga suyun içinde yaşayan kurbağayı hangi kurnazlıkla avladı?” diyerek merak ettiler. Havada asılı kalan kurbağa ise şöyle sızlandı: ”Kendi cinsinden olmayanlarla dostluk kuranın sonu bu olur.” Mevlana’nın Mesnevisinde yer alan bu hikayede su kurbağası temizliği temsil etmektedir. Fare ise hoşa gitmeyen davranış ve kişileri temsil etmektedir. “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.” atasözü de bizim kurbağa ile farenin arkadaşlığını özetleyen bir cümle değil mi? Aslına bakarsanız, hikâyede, fare kötü niyetli değildir. Aralarında gerçekten bir dostluk vardır. Ama bu dostluk, onları kurtaramamıştır. Kötü huyları olan, yanlış davranışları olan kişi ya da kişilerle diyalogumuza dikkat etmeli, sınırı koymayı bilmeliyiz. Aksi halde sonumuz kurbağadan farklı olmaz. Farenin iyi ya da kötü niyetli olması sonucu değiştirmez. Kötü alışkanlıkları olanların, bu alışkanlıklardan kurtulması için, tebliğimizi yapalım, gerekirse diyalog da kuralım. Ama şunu bilelim, aranızdaki dostluk arttıkça eğer bu kişi kötü alışkanlıklarını terk etmiyor ise; sınırı koymayı başarmalısınız? Ne olur biliyor musunuz? Eğer o kişiyi kendinize benzetemedi iseniz, bir süre sonra siz ona benzersiniz. Dostluk adına yaptığınız küçük tavizler, zamanla sizde alışkanlıklar haline gelir. Aman ha aman kendinize güvenmeyin! Ne kadar güçlü olursanız olun, kural bellidir. Dostlukta, arkadaşlıkta taraflar birbirlerine zamanla benzerler. Aynı doğruları, aynı yanlışları yapmaya başlarlar. “- Kötü huyları olabilir; olsun! – Ama o benim arkadaşım, dostum. – Ben, onun kötü alışkanlıklarından kendimi korurum. – Biz iyi anlaşıyoruz.” laf safsatası ile kendimizi kandırmayalım. Arkadaş çevremizde bu tarz kötü alışkanlıkları olan insanlar var ise, bu kişiler ile dolaşıp aynı işleri yapmaktan bir süre sonra bir bakarız biz de onlar gibi olmuşuz. Aynı şekilde iyi ve güzel huyları olan kişilerle arkadaşlık yapıyor isek; bu kişiler ile dolaşıp aynı ileri yapmaktan bir süre sonra bir bakarız biz de onlar gibi olmuşuz. Hayatta iyiliği, başarıyı yakalamışız. Arkadaşlarımızın hayatımızın her dönemindeki etkileri tartışılmazdır. Bu aslında beklenen bir durum değil midir? Dostluk, arkadaşlık demek, aynı şeylerden hoşlanmak, benzer konularda aynı şeyi düşünmek, yaşadığımız olaylara aynı tepkiyi vermek demek değil midir? Fare ile dostluk yapmak timsali, hoşa gitmeyen davranışlarda bulunmak; su kurbağası timsali istediğimiz kadar temiz olalım; kurbağanın kargaya yem olması gibi sonumuzun kötü olmasını doğuracaktır. Fare ile dostluk yapmak timsali, kötü kişilerle arkadaşlık etmek; su kurbağası timsali istediğimiz kadar temiz olalım, iyi huylarımız olsun; sonumuzun kargaya yem olan kurbağa misali olması mutlak sondur. Ne mutlu Hak dostları ile dost olmayı başarabilenlere… Dr. Öğretim Üyesi Ali Bestami Kepekçi / 26.04.2019 Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAŞFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp