24 Kasım 2024 Pazar

Beyazid-i Bestami (k.s.)

        

 Adı Tayfur bin İsa, künyesi, Ebû Yezîd, nisbesi el-Bistâmî. “Bâyezid Bistamî” diye meşhurdur. Babası Nişabur civarındaki Bistam kasabasının ileri gelenlerinden iyi bir Müslüman ve dindar bir insandır. Annesi de son derece saliha bir hatundur. Üç kardeştiler. Adem, Tayfur ve Ali. Üçü de abid ve zahiddi. Fakat Tayfur yani Bâyezid içlerinde hal bakımından en üstün olanıydı.

        

Küçük Tayfur, bir gün cami avlusunda oynamaktaydı. O sırada avludan geçen Şakik-i Belhî Hazretleri, gözlerini dikip onu bir süre izledikten sonra: Bu çocuk, geleceğin en büyüklerinden biri olacak, dedi. Geleceğin Bayezıd-ı Bestami’si olacak minik Tayfur ilim tahsiline daha küçük yaşta iken başlamıştı. Bir gün okuduğu bir âyet-i kerime ona çok tesir etti: “Biz insana, annesine babasına iyi davranmasını emrettik. Zira annesi onu nice zahmetlerle karnında taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yıl kadar sürer. İnsana buyurduk ki: Hem Bana, hem de annene babana şükret! Unutma ki sonunda Bana döneceksiniz.” (Lokman Sûresi, 31/14)

 

Bunun üzerine eve döndü. Annesi merak edip niçin erken döndüğünü sorunca, şöyle cevap verdi: Öğrendiğim bir ayet-i kerimede, Allah-u Teâlâ, kendisine ve sana itaat etmemi emrediyor. Ya sana hep hizmet edeyim veya beni serbest bırak, hep Allah-u Teâlâ’ya ibadet ile meşgul olayım. Annesi, Sen beni bırak, Allah-u Teâlâ’ya ibadet et. dedi. Bundan sonra kendini Allah-u Teâlâ’ya ibadete verdi; ama annesinin hizmetini de ihmal etmedi.

 

Annesinin küçük bir arzusunu, büyük bir emir kabul edip, her durumda yerine getirmeye çalışırdı. Çünkü Allah-u Teâlâ’nın emri de böyle idi. 17-18 yaşlarında herkesin saygı duyduğu manevi bir kişiliğe sahip olan Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri’ne, bu mertebeye nasıl ulaştığı soruldu:

 

Annemin duası beni yüceltti. dedi. Başından geçen hadiseyi şöyle anlattı:

“Annem, yaşlı ve hasta idi. Bir gece vakti havanın alabildiğine buz kestiği bir vakitte inleyerek, Yavrum, su, dedi, ben hemen yatağımdan kalkarak anneme su almak için dışarı çıktım. Su bulamadım. Bakır tasla dışarıdan suyu alıp da içeri girdiğimde annemi uyumuş buldum. Uykusundan uyandırmadım, bir müddet başucunda uyanmasını bekledim. Bir müddet sonra annem uyanınca yeniden: Yavrum, su, dedi.

 

Ben de hemen diğer elimde soğuktan donmuş buz gibi tası verdiğimde, tasla beraber elimin derisinin kavladığını gören annem, çok üzülerek ağlamaya başladı. Bir yandan ağlıyor, bir yandan da Allah’a şöyle dua ediyordu: Yâ Rabbî! Ben Tayfur’dan razıyım, Sen de ondan razı ol. Sen bu fedakâr oğlumu görüyorsun, ne söyleyeyim Ya Rabbi, ne söyleyeyim, ne söyleyeyim, diye üç defa dedikten sonra: Allah’ ım onu aziz eyle! deyip elini yüzüne sürdü ve amin dedi. O geceden itibaren bende bazı değişiklikler olduğunu fark etmeye başladım. Eğer Cenab-ı Hak katında bir mertebem varsa bunun annemin duası hürmetine olduğuna kâniyim.”

 

Ana duası alan Beyazid Bestami; aldığı hikmet ilimi ile; tarihimizin en önde gelen mutasavvıflarından biri olmuştur. Hayatı, imanı, cezbesiyle ve gönüllerden gönüllere dolaşan aşkı ile fırtınalar kopartan Beyazidi Bestami Hz.leri, güzel Anadolu’nun güneyinden, Amik ovasının başlangıcındaki Amanos dağlarının eteğinde, Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde medfun bulunmaktadır. Olaki bir gün yolunuz o beldelere düşerse; ona uğramadan geçmeyin. Bizden de isim babama selam götürmeyi ihmal etmeyin. Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin.

 

Dr. Ali Bestami Kepekçi  09/07/2008 

 

 

        

 

 

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

197 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi