Dua Yüklenme tarihi 26 Ekim 2015 Yükleyen Ali Bestami Kepekçi       Dua, istemek demektir.            Dua, Yüce Rabbimize yalvararak kulun muradını istemesidir.            Dua acziyetin dile getirilmesidir.            Dua güçsüz ruhun, güçlü olana Yaradanına yaslanmasıdır.            Dua mü’minin silahıdır. Dinin temel direklerinden biridir.            Dua, gelmiÅŸ olan dertleri, belaları giderir. GelmemiÅŸ olanların da gelmelerine mani olur. Peygamberimiz, “Dua belayı önler.” buyurmuÅŸtur.            Dua etmek, namaz, oruç gibi ibadettir. Allah (c.c.) her ÅŸeyi bir sebep ile yaratmış, nimetlerini sebeplerin arkasına gizlemiÅŸtir. Kulundan zararları ve dertleri uzaklaÅŸtırıp faydalı ve güzel ÅŸeyleri vermek için de dua etmeyi sebep kılmıştır.            “Dua, ibadetin aslı ve özüdür. Allah katında duadan makbul birÅŸey yoktur. Dua yetmiÅŸ türlü kazayı önler. Ömrün bereketini artırır.” (Tirmizi / Hadis-i Åžerif)            “Åžayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koÅŸsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doÄŸru yola gidebilsinler.” (Bakara, 186)            Dua fiili kul ile Allah arasında vazgeçilmez bir köprü, bir iliÅŸkidir.            Dua, boynu bükerek, dizi kırarak Yaradanın kapısının, rahmet kapısının çalınmasıdır.  Bu kapıyı en güzel, O’nun dostları, O’nun aÅŸkı ile kalbi yananlar, O’nun aÅŸkından aÄŸlamaktan sesi kısılanlar, O’nun her verdiÄŸini hayırlı görenler, O’nun nuru ile her anını aydınlatan erenler çalar. Duayı, bu erenlerden; bu kapıdan hiç ayrılmayanlardan dinlemek, öğrenmek gerekir aslında.            Ne mutlu bu güzel kapıyı çalanlara; ne mutlu istemesini bilenlere; ne mutlu güzeli güzelden güzel isteyebilenlere; ne mutlu çaldıkları kapıdan cevap alanlara; ne mutlu muratlarına eriÅŸenlere.            Gelin biz de; bu sese kulak verelim, duayı öğrenilmesi gerekenlerden öğrenelim. Ä°mam Zeynelabidin, Es-Seccad. On iki imamın dördüncüsüdür. Babası cennet gençlerinin önderi Kerbela Åžehidi Ä°mam Hüseyin (a.s.) dır. Prof. Dr.Haydar BaÅŸHocamızın Ehl-i Beyt Külliyatında Ä°mam(a.s.)’ın hayatını kaleme aldığı eserinin önsözünün bir bölümünde Ä°mam Zeynelabidin (a.s.) için ÅŸunları ifade etmektedir.  “Â…Kerbela mahÅŸerinden Yüce Allah’ın kollayıp yeÅŸerttiÄŸi filizdir… Kökü Muhammed Mustafa, gövdesi Ä°mam Ali ve Hz. Fatıma, dalı Hz. Hüseyin olan ÃŒslam aÄŸacının Kerbelâ çiçeÄŸidir Ä°mam Zeynelâbidin es-Seccad. Ä°badet, aÅŸk, ilim, irfan, hikmet, çile, hüzün, cihad ve ÅŸehadet onun hayatında iç içedir. AÅŸk ve ÅŸecaatta ne kadar zirve bir hali var ise, çile, hüzün ve yakarışlarında o derece derunîlik hali vardır. Çocuk yaşından itibaren Allah yolunda gayret ve cihad ile iç içe olan Ä°mam Zeynelâbidin’in (a.s.) hayatı, aynı zamanda dua, yakarış ve aÄŸlamak ile geçmiÅŸtir. Hayatının bir yüzü, Allah yolunda gayret ve cihad, diÄŸer yüzü ise dua ve yakarıştır. O’nun, Yüce Allah’a olan niyaz ve yakarışları öylesine dokunaklıdır ki, taÅŸ gibi kalpleri dahi yumuÅŸatır, gönülleri yeÅŸertir, gözleri yaÅŸartır. Ä°mam Zeynelâbidin’in aÅŸk, çile ve iman dolu hayatı ve duaları, o derece canlı ve katıksız ki, eserimizi okuyan kardeÅŸlerimiz, adeta onun gezdiÄŸi yerleri gezecek, onun iman ve cihadına ortak olma zevkini tadacak, onun niyazlarına “amin” diyecek, onunla gözlerinden gönüllerine yaÅŸlarını akıtacaklardır.”            Yine aynı eserden alıntı yapmaya devam edersek;            Bir zat, Ä°mam Seccad (a.s.) ‘ın yanında iken şöyle bir dua etti: “Allah’ım ! Beni yarattıklarından hiçbirine muhtaç etme!” Ä°mam (a.s.), adamın böyle bir dua ettiÄŸini görünce şöyle buyurdular: “Kesinlikle böyle bir dua etme! Çünkü, baÅŸkasına muhtaç olmayacak kimse yoktur; herkesin birbirine ihtiyacı vardır. Dua ederken şöyle de: Allah’ım! Beni kötü kullarına muhtaç etme!” Ä°mam Zeynelabidin (a.s.) dua hakkında şöyle buyurmuÅŸtur: “Bir mü’min dua ettiÄŸinde üç sonuçtan biri gerçekleÅŸir. Ya kendisine ahirette azık olur veya bu dünyada kabul olur ya da ona ulaÅŸacak bir belayı geri çevirir.” “Duanın kabul olmasına engel sebep olan günahlar ÅŸunlardır: Kötü niyetli olmak, batını bozuk olmak, kardeÅŸlerine ikiyüzlü davranmak, duanın kabul olacağına inanmamak, farz namazları vakitlerini geçinceye dek geciktirmek, iyilik ve sadaka ile Allah’a yaklaÅŸmayı terk etmek ve konuÅŸmada küfür ve sövmeye baÅŸvurmak.” (Ä°mam Zeynelabidin, Es-Seccad/Prof. Dr.Haydar BaÅŸ).            Mesnevi’de geçen bir hikayede Cenab-ı Rabbül Alemin Hz. Musa’ya: “Ya Musa bana günahsız bir ağızla dua et!” diye buyurdu. Musa (a.s.): “Yarabbi bende öyle bir ağız yok ki, sana nasıl günahsız bir ağızla dua edeyim,” dedi. Bunu üzerine Allah (c.c): “BaÅŸkalarının aÄŸzıyla dua et çünkü sen baÅŸkalarının aÄŸzıyla günah iÅŸlemiÅŸ olmazsın, öyle hareket et ki diÄŸer insanlar gece gündüz sana dua etsinler. Veya kendi aÄŸzını temizle, Allah’ın (c.c) adı temizdir onu zikrederken ağız temizlenir,” buyurdu. Demek ki; hep aÄŸzı dualıların dualarını almak için gayret sarf edeceÄŸiz ve de kendi nefsimizi temizlemek için bolca Allah(c.c.)’un ismini zikredeceÄŸiz.             Yine yukarıda alıntı yaptığımız Prof. Dr.Haydar BaÅŸHocamızın eserinden Ä°mam Zeynel Abidin (a.s.) ‘ın bir duasına yer verelim: ” Â…Amacım, Senin rızandır. Seni görmeye muhtacım. Bütün isteÄŸim Senin yanına varmaktır. En büyük talebim Sana yakın olmaktır. Sevincim ve rahatım Sana münacat etmemdir. Derdimin ilacı Sendedir. SusuzluÄŸumu giderecek Sensin. Hüznümü dindirecek Sensin. Kederimi dağıtacak SensinÂ…”            Yarabbi, Sen bizim için hakkımızda hayırlı olanları bizden daha iyi bilensin. Bize hakkımızda hayırlı olan muratlarımızı ihsan eyle, hayırlı olmayan muratlarımız var ise onları da hakkımızda hayra tebdil eyle. Yukarıda ismini andığımız Ä°mam Zeynel Abidin (a.s.) vesilesi ile Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa(s.a.v.), Ehl-i Beyt, Ehl-i Beyt Ä°mamları ve Ehl-i Beyt Sevdalılarını Kıyamet Günü yoldaşımız eyle.                  Dr. Ali Bestami Kepekçi / 20.01.2013 Benzer Yazılar Kırlangıcın hikayesi Yankı Gece ile Gündüzü Nasıl Ayırt Ederiz? Oruçla? HEMEN PAYLAÅžFacebookPinterestTwitterLinkedinEmailWhatsapp