22 Ekim 2024 Salı

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi

A mı B mi? Yoksa!  

Biz eğer Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet ayakta tutmak istiyorsak, her zaman net bir duruş gösteren, Milli Ekonomi Modelinin uygulandığı, Ehl-i Beyt’in sevgisinin hâkim olduğu, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına bağlı iktidarı hedeflemeliyiz.
Gelin ciddi fedakarlıklar yaparak; “24 yaşında kendimi Türkiye’nin bağımsızlığına adıyorum diyen Deniz Gezmiş gibi ben de kendimi 29 yaşında Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına adıyorum” diye BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş ile birlikte olalım. BTP saflarında gelin bu mücadeleyi birlikte verelim. “Milli Ekonomi” diyelim, “Mustafa Kemal Atatürk kırmızı çizgimizdir” diyelim, Prof. Dr. Haydar Baş’ın ifadesi ile “İnsan gönüldür gönül” diyelim, Hünkâr Hacı Bektaş’ın ifadesi ile “İncitsen de incitme” diyelim.

Asgari Ücret Tartışmaları ve Ekonomik Çıkmaz: Geleceği Şekillendirmek

Unutmayalım; biz eğer ekonomik sorunlarımızı çözecek yeni bir ekonomik sisteme, Milli Ekonomi Modeli uygulamasına geçmez isek çocuklarımızın geleceğini satıyoruz! Daha doğmadan onların omuzlarına ekonomik sıkıntıları yüklüyoruz.

50+1 mi? Yoksa AKP-MHP Kavgası mı?

Eğer bir iktidar hükümet olma yetkisini eline aldığı zaman bürokraside sil baştan yapıyorsa, ehil insanları değil de kendine ya da anlaştığı guruba yakın isimlerle dolduruyorsa; o gruptan, o hükümet idaresinden, o partiden ülkeye bir fayda gelmez. Ama ehil, vatan ve millet sevgisini her şeyin önünde tutan, liyakat sahibi insanları ön plana çıkarıyorsa; işte bu esas yapılması gerekendir. Vatandaş olarak bize düşen de liyakati, bireysel sadakatin önünde tutan bürokratlara öncelik verecek kişileri iktidara getirmektir.

Ne büyük iş yapıyoruz değil mi? Gazze ve Filistin bitiyor!

İsrail’in Gazze saldırısı tarihi inançlara dayanan III. Mabet Hareketi vb. dini unsurlar içermektedir.
Kınamalar ambargoya dönüşmedikçe de sonlanması zordur.
İslam ülkeleri idarecileri de göbek bağlarıyla batılı güçlere bağlı olunca Gazze yok olmaktadır.

Kınamıştık, Kınıyoruz, Kınayacağız, Ama…

Gazze’de yaşanılanlarla ilgili şu an net bilgilere sahip değiliz. Elimizdeki verilerin, iletilen rakamların doğruluğu konusunda şüphelerimiz var. Çünkü İsrail tarafından ciddi bir bilgi ambargosu uygulanıyor ve hiçbir gazetecinin Gazze’ye geçmesine izin verilmiyor. Şu anda mesela Türkiye’deki kuruluşların topladığı yardımlar Mısır’a gidiyor; eğer İsrail izin verirse, oradan Gazze’ye geçecek. Çünkü tüm geçişler, İsrail’in kontrolünde. Yani Filistinliler […]

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları

Bir tarafta bize Türkiye Cumhuriyeti’ni hediye eden, hatta Vahdettin’in Köşkü’nü de içinde bulunduran İstanbul’u da düşman işgalinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk; bir tarafta da İstanbul dahil Anadolu’nun her tarafının işgal edildiği sırada Osmanlı Padişahı olan Vahdettin. Takdir Türk Milletinindir!

Gazze’de Yaşananlar Malûmu İlâm Etmektir

Biz ya yok oluruz ya lider oluruz; başka şansımız yok. Çünkü bizim tarihimiz de bunu gösteriyor. Uzun lafı kısası bir lider ülke olmak zorundayız. Özelde Filistin sorununun, genelde Ortadoğu sorununun çözümü milli değerlerine bağlı, ekonomik bağımsızlığını tam olarak sağlamış, güçlü, dünyada söz sahibi bir Türkiye Cumhuriyeti’dir.
İşte bu nedenle de bu 29 Ekim’i her zamankinden daha coşkulu kutlamamız şarttır. Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu olsun.

Hampher’in Hatıraları ve Kilise Açılışı

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız “Ben Ehl-i Beyt Üniversitesi kuracağım. Bu üniversitede İmam-ı Ali’nin inancıyla, onun devlet ve ekonomi yönetimiyle, insanlığa bakış açısıyla insanları yetiştireceğim. Bunlar tüm dünyaya adaleti, barışı götürecek” diyordu. Ehl-i Beyt dediğimiz ailenin ortaya koyduğu İslam modeli, aslında tüm insanlığın barış ve huzur içinde yaşaması için ortaya konmuş formülün adıdır.

İsrail- Filistin Savaşı ve Göç Sorunu

O zaman işte yine bize düşen bir hatırlatma; “Göç stratejileri, ülkelerin geleceklerini direkt etkileyen durumlardır.” Ve BOP kapsamında ülkeler silahlarla, bombalarla saldırılarak yeniden yapılanmaya çalışılırken; Türkiye de acaba göçlerle mi evrilmeye, yeniden yapılandırılmaya çalışılmaktadır.

Geleceğin İçin Hüseyin!

Çanakkale’de 18 Mart 1915’te ayağa kalkan Milli Ruh, Kurtuluş Savaşı’nda zafere giden yola meşale olmuş idi. Bu gezide gördüm ki bu ruh vatandaşlarımızın gönlünde hala hâkim güç. Ama mevcut idarecilerin tutumları bu ruhun küllenmesine yol açmış. Ne zamanki bu Mustafa Kemal Atatürk ruhu olarak tanımlayacağımız bu ruhu koklasalar, görseler ona sarılıyorlar. Zaten hep bu ruhu, bu inancı bir yitik arar gibi arıyorlar. İşte vatandaş bu ruhu, bu inancı, bu umudu bugün Hüseyin Baş Bey’de gördüğü için Ona sarılıyor, Onu bağrına basıyor.
Ve sonuç olarak bu gezide de bir kez daha gördük ki;
“Geleceğimiz için Gençliğimiz var!”
“Geleceğimiz için Hüseyin Baş var!”
O zaman bir söz de bizden olsun: “Geleceğin için Hüseyin!”

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi