14 Eylül 2025 Pazar

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi

Büyük Ortadoğu Projesinde Yeni Aşama

1916 Sykes-Picot: Coğrafya değil, zihin haritası şekillendirildi.
Ortadoğululaştırma: Halktan kopuk yönetim, kültürel kopuş ve kimlik siyasetinin kurumsallaştırılması.
“Hedef Türkiye” söylemi: Psikolojik yönlendirme aracı, yapısal adımlarla desteklenmiyor.
Tetiklenebilir yapılar: Apo figürü, bölgesel mühendislikte sembol olarak kullanılıyor.
BOP & Neo-Osmanlıcılık: Farklı tabanlara aynı anda oynayan çok katmanlı strateji.
İbrahim Anlaşmaları: İbrahimi dinler maskesiyle itikadi teslimiyet ve siyasi entegrasyon dayatılıyor.
Tel Aviv afişi: “Kampını seç” mesajıyla Türkiye dahil tüm bölgeye yöneltilmiş açık tehdit.
Filistin meselesi: Masaya yalnızca Hamas değil, ümmetin siyasi onuru da yatırıldı.
FETÖ & Dinlerarası Diyalog: İç cephede kimlik aşındırma, dış cephede harita mühendisliği.
Zihin haritaları: Güncellenen sınırlar değil, yeniden programlanan toplumlar hedefleniyor.
Türkiye’nin rolü: Ne izleyici ne figüran; çok kutuplu, adil düzenin kurucu aktörü olmalı.
🛡️ Çıkış yolu: Devlet-millet barışı, inanç-merkezli toplumsal birlik ve medeniyet eksenli siyaset.

Yeni Anayasa İçin CHP Hamlesi: Siyasal Mühendisliğin Şifreleri

İktidar, muhalefetle siyasi rekabetin ötesine geçerek sistemli bir korku iklimi oluşturuyor.
Yargı, muhalefet birlikteliğini engellemek için baskı mekanizmasına dönüştürülüyor; lider değişimi dahi hukuki müdahaleyle geçersiz kılınıyor.
Siyaset, toplum gözünde çözüm değil çıkmaz olarak görülmeye başlandı. Umut yerine yılgınlık hâkim.
Muhalefet, %48’lik blokta sıkışıyor; %52’lik muhafazakâr kesime hitap eden stratejiler üretilemiyor.
BTP gibi partilerin dışlanması ve seçmende karşılık bulan aktörlerin geri planda tutulması, genişleme yerine daralmaya neden oldu.
CHP’nin anayasa masasına gönüllü değil, zorla oturtulmak istendiği bir siyasal mühendislik yürürlükte.
Hedef, kişisel iktidarın ötesinde kalıcı bir sistem dizaynı oluşturmak. Federatif yapı ve vatandaşlık tanımı bu planın parçası olabilir.
Alevi, Kürt ve Sünni kimliklerini temsil eden üç siyasi yapı önerisi; Türkiye’yi etnik-mezhebi eksende bölmeye yönelik bir planı andırıyor.
Milletin bin yıllık kardeşlik hukuku, yapay mühendislik projelerine karşı en güçlü dirençtir.
Kimlik siyaseti değil, ortak haklar ve eşit vatandaşlık temelinde bir hukuk devleti inşa edilmelidir.
Türkiye’nin ihtiyacı, ayrışmayı değil, birliği önceleyen; müşterek kaderi hatırlatan bir siyaset anlayışıdır.

CHP, Kılıçdaroğlu ve Muhalefetin İtibarsızlaştırılması Üzerine Satranç Hamleleri

✨🔥 CHP’de Satranç Tahtası Kuruldu! 🔥✨
Kurultay iptal davası sadece bir hukuk meselesi değil; muhalefetin geleceği yeniden şekillendiriliyor.
Kılıçdaroğlu’nun gölgesinde yürütülen hesaplar, yedek partiler, siyasi yasak senaryoları…

🧩 Memleket Partisi neden feshedilmedi?
⚖️ Kongre iptali Kılıçdaroğlu’nu geri mi getirir?
🗳️ “Ekim Partisi” iddiaları ne kadar gerçek?

🔍 Muhalefeti yeniden dizayn etme hamleleri ve iktidarın satranç stratejisi bu yazıda.

Yeni Anayasa mı?

Sistemler insanla anlam kazanır.

Terörü doğuran sadece silah değil, açlıktır, işsizliktir, ötekileştirmedir.

Güneydoğu’ya güvenlikten önce fırsat eşitliği, üretim ve sosyal destek sunmalıydık.

Bugün tartıştığımız tüm sorunların tohumu, yıllar önce milletin iradesi dışında ekildi.

Ve evet… Haydar Hoca haklıydı.

Medeniyetler Savaşında Türkiye’nin Yeri

• Bugün yaşanan krizler, ekonomik ya da siyasi değil; bir medeniyet ve kimlik buhranıdır.
• Batı’nın sunduğu reçeteler değil, bu milletin tarihî tecrübesi ve ortak inancı çözümün anahtarıdır.
• Devletle milletin, siville askerin aynı sofrada buluşmadığı bir yerde kardeşlik değil, ayrışma büyür.
• Müslüman Türk kimliği, sadece bir etnik tanım değil; bu coğrafyanın adalet ve ahlak eksenli medeniyet tecrübesidir.
• Çözüm ne Batı’nın vadettiklerinde ne de ithal modellerde… Çözüm, bu toprakların ruhunda gizlidir.

Ortadoğu’da ve Türkiye’de Çözüm Bu Topraklardadır

“Türk milleti bu toprakların değil; bu topraklar Türk milletinindir” diyen bir irade, sadece milliyet değil, medeniyet tarifidir.
Ortadoğu’da ve Anadolu’da barışı getirecek olan, dış güçlerin reçetesi değil; bu topraklarda yoğrulmuş adalet, üretim ve maneviyat mayasıdır.
Bugün yeniden görülmeli ki; çözüm halkları ayrıştırmakta değil, hakça bölüşmekte, aynı ocağın etrafında yeniden birleşmektedir.
Haydar Hoca’nın yıllar önce kurduğu cümleler, bugün hâlâ “istikamet pusulası” gibi çalışıyorsa, mesele bir fikirden fazlasıdır: Mesele bir ruhun, bir milletin ve bir modelin dirilişidir.
Ne Batı’ya ne Doğu’ya secde eden bir anlayış değil; sadece Hakk’a ve halkına hizmet eden bir diriliş mümkündür. Bu dirilişin adı: Milli Ruhtur.

Zeytin, Maden, Yasa: Kimin İçin?

🌿 Mesele birkaç zeytin ağacı değil; toprağın altının kimlere devredileceğidir.
Zeytinlik tartışması, madenlerin özelleştirilmesini perdeleyen bir vitrindir.

💰 Altın madenlerinin %92’si yabancıların elinde.
Kazma bizden, kazanç başkalarından. GSYH’ye katkı yıllardır %1–1,4 aralığında seyrediyor.

🌳 Zeytinliklerin “taşınması” teknik olarak değil, ekolojik ve kültürel olarak yıkımdır.
Yüzyıllık ağaçlar taşınamaz; taşınsa bile verim, denge, bellek yok olur.

⚖️ “Sessizlik izin sayılır” maddesiyle kamu denetimi fiilen kaldırılıyor.
Ankara Barosu, bunun sadece çevre değil, idare hukuku açısından da sakıncalı olduğunu belirtiyor.

🚜 Tarımda topyekûn bir çöküş yaşanıyor.
Fındık bahçeleri, ormanlar, arıcılık ve hayvancılık yok oluyor. Üretim bilinçli olarak bitiriliyor.

ASALA – PKK Ortaklığı, Talat Paşa ve Güncel Siyasi Bağlantılar

Talat Paşa’ya yönelik saldırılar sadece tarihî değil, aynı zamanda siyasî bir hesaplaşmanın ürünüdür. CHP’nin sessizliği ve Meclis Başkanvekilliği sürecindeki tercihler, anayasa değişikliği sürecine verilen örtülü desteğin işaretlerini taşımaktadır. “Terörsüz Türkiye” söylemi altında Cumhuriyet’in temel kazanımları hedef alınmakta, ekonomi üzerinden oluşturulan baskı ortamı yapısal değişikliklerin önünü açmaktadır.

Kürecik, NATO ve Türkiye

🛡️ Kürecik Üssü meselesi, yalnızca bir güvenlik başlığı değil; Türkiye için tam bağımsızlık ve siyasi irade testidir.

📡 2012’de NATO kapsamında kurulan üs, fiilen ABD denetimindedir ve Türkiye’nin egemen karar alma kapasitesini sınırlamaktadır.

⚖️ Milli menfaatler, uluslararası ittifaklardan önce gelir; kriz anlarında milletin çıkarı merkeze alınmalıdır.

📜 Lozan örneği, dayatmalar karşısında dik durmanın ve egemenliğin nasıl savunulacağının tarihsel ispatıdır.

🌍 Türkiye’nin elindeki stratejik kozlar: boru hatları, boğazlar, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, savunma sanayii, Türk bozkırından Akdeniz’e uzanan jeopolitik derinlik, Orta Koridor üzerindeki lojistik gücü.

🧭 Türkiye, kukla değil; merkez ülke olmak zorundadır. Bu kalkan ABD için değil, Türk milleti için inşa edilmelidir.

📣 Prof. Dr. Haydar Baş’ın 1994’te yaptığı uyarılar, bugün daha da anlam kazanmış ve güncelliğini korumaktadır.

🕌 Vurgulanan çözüm: Müslüman Türk kimliğiyle barışık, devletiyle kaynaşmış bir millet modeli inşa etmektir.

🔗 “Milli bütünlüğümüz, dini bütünlüğümüzdür. Dini bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüzdür.” anlayışı, etnik ve mezhep temelli ayrışmalara karşı en güçlü cevaptır.

🏛️ Gerçek bağımsızlık; millet iradesiyle şekillenen, dış baskılara boyun eğmeyen bir devlet aklıyla mümkündür.

“Hedef Türkiye” Söylemi: Gerçek mi, Algı mı?

“Hedef Türkiye” söylemi, sadece dış politik bir uyarı değil; aynı zamanda iç siyaseti yönlendirmeye yarayan stratejik bir enstrümana dönüşmüş durumda. Gerçekte İsrail’in hedefi, toprağı doğrudan işgal etmek değil; bölgeyi kendi çıkarlarına uygun şekilde yeniden şekillendirmek.
Bunun için kültürel mühendislik, kimlik parçalama, devletleri içeriden etkisizleştirme yöntemleri uygulanıyor.

İsrail karşısında zamanla Arap cephesi dağılmış; İran ve Türkiye gibi merkezi yapılar “tehdit” olarak konumlandırılmıştır. Ancak asıl tehdit, tanklarla değil; fikrî projelerle, sözde özgürlükçü modellerle geliyor.

Bunlardan biri olan “Terörsüz Türkiye”, “barış” ve “halkların kardeşliği” söylemiyle sunulsa da; gerçekte Lübnanlaştırılmış, Iraklaştırılmış, yani devleti olmayan ama devlet süsü verilmiş yapılar üretmeyi hedefliyor. Türkiye’ye yönelik en büyük tehdit, sınır dışından değil, zihin içinden şekilleniyor.

KCK Açıklamasından İran Krizine Ortadoğu’nun Yeni Haritası

Ortadoğu’da yaşanan krizler ve çatışmaların ardında, ulus-devletlerin tasfiyesi ve bölgenin yeni güç dengeleri yaratılması amacıyla kurgulanmış derin stratejiler bulunmaktadır. KCK’nın savunduğu Demokratik Konfederalizm modeli, ulusal egemenliği zayıflatarak etnik ve kimlik temelli parçalanmayı teşvik ederken; neo-Osmanlıcılık da benzer şekilde ulus-devleti aşındırarak bölgesel müdahaleye kapı aralamaktadır. Her iki yaklaşım da Büyük Ortadoğu Projesi’nin farklı maskeleri olarak bölgenin geleceğini şekillendirmektedir. Türkiye ve bölge halklarının ihtiyacı ise; geçmişin nostaljisine kapılmadan, güçlü, kapsayıcı ve birleştirici bir ulus-devlet aklıdır.

Üç Öküz Masalından Terörsüz Türkiye’ye

Bu köşe yazısı, “Üç Öküz” masalından yola çıkarak Türkiye’de terörün arka planını analiz ediyor. Hikâyedeki aslan figürü üzerinden, dış güçlerin ve işbirlikçilerin kardeşliği nasıl parçaladığı anlatılıyor. Prof. Dr. Haydar Baş’ın sosyal adalet temelli çözüm modeli referans alınarak, terörü doğuran temel sebeplerin etnik ayrım değil; işsizlik, eğitimsizlik ve adaletsizlik olduğu vurgulanıyor. Gerçek çözümün silah değil, eşitlikçi bir devlet politikasıyla ve milli ruhla mümkün olduğu savunuluyor.

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi