29 December 2025 Monday

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi

🧠 Uyku Sırasında Beyin Ne Kaydediyor? Duygular Değil, Talimatlar!

Uykunun yalnızca dinlenme değil, aktif bir öğrenme süreci olduğunu gösteren yeni bir araştırma, bellek oluşumunda duyguların değil, bilinçli yönlendirmelerin belirleyici olduğunu ortaya koydu.
Frontiers in Behavioral Neuroscience dergisinde yayımlanan bu çalışma, katılımcıların EEG ile izlendiği laboratuvar deneylerinde, beynin “hatırla” komutu verilen bilgileri duygusal içeriklerden daha güçlü biçimde sakladığını gösterdi.

Araştırmaya göre, uyku iğciği aktivitesi (sleep spindle) hatırlama performansını artırırken, derin uyku evresi gereksiz bilgilerin silinmesine aracılık ediyor.
Bu bulgular, “uyuyarak öğrenme” fikrine bilimsel bir temel kazandırırken, uykudan önce yapılan tekrarların neden kalıcı olduğunu da açıklıyor.

Kısacası beyin, uykuda bir bilgi editörü gibi çalışıyor:
Duygusal dalgalanmalardan çok, önceden “önemli” olduğu vurgulanan bilgileri koruma eğiliminde.
Eğitim, psikoloji ve nörobilim alanları için önemli ipuçları sunan bu araştırma, öğrenme süreçlerinde “neye odaklanacağımızı bilmenin” uykudan bile daha kritik olduğunu hatırlatıyor.

Uyuşturucu ve Alkolün Görünmeyen Dinamiği

Uyuşturucu ve alkol bağımlılığı, bireysel bir zayıflık değil; toplumsal, ekonomik ve psikolojik koşulların sonucudur. Araştırmalar, gençlerin maddeye “zevk için” değil, stres, yalnızlık ve baskıdan kaçmak için yöneldiğini gösteriyor. Eğitimli veya yoksul fark etmiyor; sistem, her kesimi aynı çıkmaza itiyor.
Sorun gençte değil, ortamda.
Çözüm ise anlamakta, yargılamakta değil.

Fakirlik Ölüm Getiriyor: Uyuşturucunun Sessiz Ekonomisi

Küresel araştırmalar, ekonomik krizlerin uyuşturucu kullanımını doğrudan artırdığını gösteriyor.
Ucuz ve kolay erişilen sentetik maddeler, yoksul kesimler için “kaçış kapısı” haline geliyor.
Gelir düştükçe madde kullanımı artıyor, ölümler dramatik biçimde yükseliyor.
Türkiye’de de tablo farklı değil: Fakir semtlerde amfetamin ve bonzai; zengin bölgelerde ise kokain ve alkol öne çıkıyor.
Yoksulluk sadece geçimi değil, yaşamı da tehdit ediyor.

Dünya Uyuşturucu Krizi: Ölümler Son 30 Yılda İki Katından Fazla Arttı

📊 Küresel Madde Bağımlılığı Gerçekleri (1990–2021)
🌍 Madde kullanım bozuklukları hızla artıyor, küresel halk sağlığı için büyük yük.
💊 En büyük yük opioid kullanımı; ölümlerin başlıca nedeni aşırı doz.
⚠️ Ölümler %122 arttı → 61.774’ten 137.278’e.
☠️ Her yıl yaklaşık 500.000 kişi bağımlılıktan ölüyor.
🧠 Sağlıklı yaşam yılı kaybı (DALY) %75 arttı → 8,9M’dan 15,6M’a.
📈 Toplam vaka sayısı %34 artarak 53,1 milyon oldu.
👥 En çok etkilenenler: 15–49 yaş arası genç yetişkinler.
👨 Erkeklerde kullanım, kadınlardan belirgin şekilde daha yüksek.
💰 Yüksek gelirli ülkelerde opioid & alkol, düşük–orta gelirli ülkelerde amfetamin, esrar & çoklu kullanım öne çıkıyor.
⚡ Sonuç: Ölüm, sakatlık, ruh sağlığı sorunları ve üretkenlik kaybı.
🏥 Sağlık sistemleri yetersiz → artan vaka yükünü kaldıramıyor.
✅ Çözüm: Erken önleme, tedaviye erişim, zarar azaltma ve sosyal destek şart.

Sessiz Çığlık: Uyuşturucu ve Kumar Raporlarının Anlattığı Gerçek

Türkiye Uyuşturucu Raporu 2024 ve Yeşilay Türkiye Kumar Raporu 2025, gençliğin iki büyük tehditle karşı karşıya olduğunu gösteriyor: uyuşturucu ve kumar.

2023’te 322 bin şüpheli hakkında uyuşturucu bağlantılı işlem yapıldı, 21,9 ton metamfetamin ele geçirildi.

Uyuşturucuya bağlı ölümler 941’e çıktı, ölenlerin çoğu 32 yaş altı gençler.

Türkiye’de 15 yaş üstü nüfusun %10,1’i hayatında en az bir kez kumar oynadı, 6,8 milyon kişi.

Online bahis gençler arasında hızla yayılıyor; son 30 günde gençlerin %6,6’sı yasa dışı bahis oynadığını bildirdi.

Hem uyuşturucu hem de kumar, yalnız bireyleri değil aileleri ve toplumu yıkıyor.
Çözüm, yalnızca operasyonlarla değil; aile temelli müdahaleler, iş ve gelecek umudu, rehabilitasyon ve sosyal projelerle mümkün.

Ev Genci Gerçeği ve Sessiz Tehlike

Türkiye’de gençlerin yalnızca %39,5’i istihdamda, %60,5’i ise ne çalışıyor ne de iş arıyor. Üniversite diploması iş bulmayı kolaylaştırmıyor; gençler staj adı altında ucuz işgücüne mahkûm ediliyor. Bu boşlukta gençler spor bahisleri ve bağımlılıklara sürükleniyor. Birkaç lirayla başlayan kumar alışkanlığı, aileleri ve hayatları yıkacak boyuta ulaşıyor. Çözüm, nitelikli eğitim, güçlü istihdam politikaları ve sosyal desteklerle gençleri hayata kazandırmak.

Çıraklıktan Açık Liseye: Nerede Yanlış Yaptık?

Türkiye’de genç işsizlik oranı %15’in üzerinde. Gençler ya eğitim sisteminde sıkışıyor ya da asgari ücretle geçinemediği için umutsuzluk yaşıyor. 12 yıllık zorunlu eğitim sonrası çıraklık sistemi zayıfladı; meslek öğrenme fırsatı yerini “açık lise”ye bıraktı. Sonuç: işsiz, mesleksiz, geleceksiz bir nesil. Bu boşluk; sanal bahis, madde bağımlılığı ve çeteleşme risklerini artırıyor. Avrupa’daki güçlü çıraklık modelleri ve aile temelli destek programları Türkiye için de bir çıkış yolu olabilir.

Türkiye’de Spor Bahisleri: Ekonomik Dev Sektör mü, Toplumsal Tuzak mı?

Türkiye’de spor bahisleri ekonomik açıdan dev bir sektör haline geldi. 2020’de yalnızca resmi bahis gelirleri 63,4 milyar TL’ye ulaştı, vergi oranları düşürüldü. Ancak gençler arasında hem yasal hem de yasa dışı bahis alışkanlığı giderek artıyor. Araştırmalar, üniversite öğrencilerinin %15’ten fazlasının internet üzerinden bahis oynadığını, erkeklerin kadınlara göre daha yüksek oranda risk altında olduğunu gösteriyor. Bahis, yalnızca bireysel bir tercih değil; bağımlılık, aile içi krizler ve toplumsal sorunlarla bağlantılı bir tuzak haline gelmiş durumda.

Proloterapi: Vücudun Kendi İyileşme Gücünü Harekete Geçiren Yöntem

Proloterapi, vücudun doğal onarım mekanizmalarını uyaran, enjeksiyon yoluyla uygulanan rejeneratif bir tedavi yöntemidir. Adını “proliferatif terapi” (yani hücre çoğaltıcı tedavi) ifadesinden alan bu yöntem, özellikle kas, eklem, tendon ve bağ dokularında onarım sürecini hızlandırmayı hedefler. Proloterapi Nasıl Uygulanır? Tedavi sırasında zayıflamış ya da hasar görmüş dokulara, genellikle hiperozmotik dextroz (şekerli su) içeren özel solüsyonlar enjekte […]

Proloterapi Nedir?

Proloterapi, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçiren, enjeksiyon yoluyla uygulanan rejeneratif bir tedavi yöntemidir. “Proliferatif terapi” (hücre çoğaltıcı tedavi) kavramından türemiştir ve özellikle eklem, tendon ve bağ dokularındaki hasarı onarmayı hedefler. Proloterapi Nasıl Çalışır? Tedavi sırasında, genellikle hiperozmotik dextroz (%10–25 şekerli su) içeren özel solüsyonlar zayıflamış ya da hasarlı dokulara enjekte edilir. Bu sayede: Hangi […]

Aile Yılı mı, Kayıp Nesil mi?

“Aile Yılı” ilan edilmiş olsa da, sahadaki tablo farklı. Boşanma oranları artıyor, aile içi şiddet yükseliyor, gençler uyuşturucu ve sanal bahis tuzaklarına düşüyor. Akademik araştırmalar, çocuk yaşta başlayan bu risklerin giderek büyüdüğünü gösteriyor. Çözüm, sadece polisiye tedbirlerle değil; aileyi destekleyen sosyal devlet projeleri, gençlere iş, spor ve kültürel imkânlar sunmakla mümkün. Gençliği kaybetmek, geleceği kaybetmek demektir.

Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi