6 Temmuz 2024 Cumartesi

Sosyo-ekonomik stres iştahı artırıyor mu?

Behavioral Sciences dergisinde “Çocukluk Sosyoekonomik Durumunun Yetişkin Gıda Tercihini Nasıl Etkilediği: Stres ve Sürekli İştahın Aracılık Rolü” adlı çalışma bir yayınlandı.

Alberta Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından yapılan araştırmaya göre; “daha düşük bir sosyo-ekonomik ortamda büyümenin stresi insanların daha sonraki yaşamlarını etkileyebiliyor.” Obezite ile çocukluktaki sosyo-ekeonomik ortamın karşılaştırıldığı kişilerde obezite ile çocukluk dönemimdeki sosyo-ekonomik stres arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiş.

Çalışmanın sonuçlarına göre; “Düşük sosyo-ekonomik bir çevrede büyüyen yetişkinlerin, stresli çocukluk ortamlarının yaşamın sonraki dönemlerinde obezitenin öncüsü olduğunu öne süren ve aç olmadıklarında bile yemek isteme olasılıkları daha yüksek olabilir.”

Ancak, erken çocukluk döneminde yaşanan stresli koşulların , beyni kişinin ömrü boyunca yüksek enerjili gıdaları arzulayacak şekilde ayarlıyor gibi görünmesi daha önce tespit edilmeyen bir husus idi.

Bu araştırma aynı zamanda kronik olarak stresli koşullarda yaşayan düşük sosyoekonomik statüye sahip insanların neden daha yüksek obezite oranlarına sahip olduğunu da açıklamaya yardımcı oluyor.”

Araştırmanın metodu

Araştırma için, 311 yetişkine (133 erkek ve 178 kadın) altı ana gıda kategorisinin her birinden (sebzeler, meyveler, tahıllar, süt ürünleri, et/kümes hayvanları ve tatlılar) gıda maddelerinin rastgele görüntüleri gösterildi ve her bir gıdanın ne kadar çekici olduğu derecelendirildi.

Katılımcılar, her bir gıdayı, “Bu gıda maddesi şu anda sizin için ne kadar arzu edilir?” sorusuna göre yedi puanlık bir ölçekte derecelendirdi. Bu derecelendirmede yedi son derece yüksek arzu düzeyini ifade etmekte idi.

Yiyecekler kalori içeriğine göre eşit büyüklükte iki gruba ayrılmış. Gram başına 1,49 kaloriden daha az kalori içeren gıdalar düşük enerjili gıdalar olarak sınıflandırılmış ve gram başına 1,5 kaloriden fazla gıdalar yüksek enerji yoğun gıdalar olarak sınıflandırılmış.

Katılımcılara daha sonra erken çocukluk dönemi sosyo-ekonomik koşulları ve mevcut stres düzeyleri hakkında bir dizi sorular sorulmuş.

Daha sonra, bir durum iştahı mı yoksa sürekli bir iştahı mı olduğunu belirlemek için bir anket daha uygulanmış.

Durum iştahı, yalnızca düşük glikoz seviyeleri nedeniyle acıktığında yemek yeme arzusunu ifade eder; sürekli iştah, aç olmadıklarında bile yemek isteyenler anlamına gelir.

 

Sosyo-ekonomik stres iştahı artırıyor mu?

Zorlu sosyo-ekonomik koşullarda yetiştirilen yetişkinler, çok gıda güdüsüyle hareket ediyorlar ve daha çok sürekli iştaha sahipler. Buna karşın güvenli sosyo- ekonomik koşullarda yetiştirilen yetişkinlerin durum iştahına sahip olma olasılıkları daha yüksek.

Ayrıca, çocukluk döneminde sosyoekonomik düzeyi yüksek bir çevrede yaşayan yetişkin katılımcıların, düşük enerjili gıdaları isteme olasılıkları daha yüksekti. Buna karşılık, çocukluk döneminde düşük sosyo-ekonomik bir çevrede yetişen yetişkinlerin, düşük enerjili gıdalar için düşük istekleri vardı.

 

Sigorta hipotezi (Gelecek kaygısı ile çok yeme dürtüsü):

Stresin neden yemek yeme arzusunu tetiklediğine dair baskın teorilerin, insanların gelecekteki bir kıtlığın etkisini tamponlayacak aşırı yağ depoları elde etmek için aşırı yeme içgüdüsel bir dürtüye sahip olduğunu öne süren sigorta hipotezini içerdiği düşünülüyor.

 

Başka bir hipoteze göre de “Stres azaltmak için, insanlar aşırı yiyecek almaya ve tüketmeye yönlendiriliyor.”

Bu, kuşlarda, kemirgenlerde ve insan olmayan primatlarda da bulunan bir modeldir.

Stresin neden yüksek enerjili gıdalara olan isteği artırabileceğine dair bir teoriye göre de; stresin vücuda savaş ya da kaç tepkisine hazırlanmak için ihtiyaç duyduğu sinyalleri vermesidir.

Savaşmak ya da kaçmak, stresin nedenini azaltmaktır. Bu yanıtı beslemek için kaslarımızın depolanmış glikoz ve yağları olabildiğince çabuk harekete geçirmesi gerekir. Bu fizyoloji ile stresin iştahı artıra bileceği düşünülen tezlerden başka birisidir.

Araştırmaya göre; stres, yüksek enerjili yiyeceklere olan isteği artırıyor, çünkü enerji yoğun yiyeceklerin, stres tepkisini körelten ve kişinin daha iyi hissetmesini sağlayan nörotransmitter dopamin üretimini tetiklediği düşünülüyor.

Obezitenin nedeninin doğru tespiti; obezite ile mücadelede toplum olarak elimizi daha da güçlendirecektir.

Kaynak:

Swaffield, J. B., & Guo, Q. (2022). How Childhood Socioeconomic Status Impacts Adult Food Preference: The Mediating Role of Stress and Trait Appetite. Behavioral Sciences12(7), 202.

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi