21 Kasım 2024 Perşembe

Yatak odanızda gece lambası kullanıyor musunuz?

22 Haziran’da Sleep dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre yatak odanızı karanlık tutmak sadece iyi bir gece uykusu çekmenize yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda üç büyük sağlık sorunu geliştirme olasılığınızı da önemli ölçüde azaltıyor.

Bu araştırmanın sonuçları oldukça ilginç. Sonuçlara göre; odada gece lambası kullanan veya TV, akıllı telefon veya tabletini açık bırakan yaşlı erkek ve kadınların, gece boyunca herhangi bir ışığa maruz kalmayan yetişkinlere kıyasla obez olma, yüksek tansiyon ve diyabet hastası olma olasılıkları daha yüksekti.

Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi’ne ait Sirkadiyen ve Uyku Tıbbı Merkezi tarafından yürütülen bu çalışmanın yazarları, “Geceleri az miktarda ışık bile o kadar iyi huylu değildir, zararlı olabilir” diyorlar.

Işık, beyindeki gündüz ve gece farkının tanımlanması açısından önemli bir uyarıdır. Günün normal ritminin dışındaki ışıkları, beyne yanlış sinyaller gönderen uyarılar olarak tanımlayabiliriz. Gece ışıkları, sirkadiyen sinyali zayıflatır ve zamanla bu durum sağlığımız üzerinde etkileri olur.

Yazarlar, ışığın zamanla metabolik ve kalp hastalıklarına neden olabileceğini ifade ediyorlar.

Chicago Sağlıklı Yaşlanma Çalışmasında 550’den fazla katılımcı incelenmiş. 63 ila 84 yaşındaki bu hastaların, bir hafta boyunca yatak odalarına, odadaki ışık miktarını ölçen cihazlar takmışlar.

Araştırmaya göre, yarısından azı uyurken tam karanlıkta en az beş saat geçirmişler. Diğerleri ise günün en karanlık beş saatinde bile – genellikle gece uykularının ortasında – biraz ışığa maruz kalmışlar.

Araştırmacılar, obezite, d,yabet ve yüksek tansiyonun insanları ışık açıkken mi uyumaya sevk ettiğini veya ışığın koşulların gelişmesine yol açıp açmadığını bilmediklerini belirtiyorlar. Mesela, diyabet nedeniyle ayak uyuşması yaşayan bazı kişilerin, geceleri tuvaleti kullanmak zorunda kaldıklarında düşmeleri önlemeye yardımcı olması için gece lambası kullanmak isteyebileceklerini ifade ediyorlar.

Sonuçlar, vücudun sirkadiyen saatinin ve uykunun, özellikle yaşlı yetişkinler arasında genel sağlık için önemini gösteren, giderek artan bilimsel kanıtlara katkıda bulunuyor.

Bu verilerin gösterdiği şey, “gece ışığa maruz kalmak ABD’de ve dünya çapında en yaygın ve maliyetli kronik tıbbi durumlardan ikisi olan obezite ve diyabetin yanı sıra önemli bir kardiyovasküler risk faktörü olan hipertansiyon için riskleri artırmasıdır.”

Bilim insanlarına göre, gece boyunca ışığa maruz kalmanın kötüleşen sağlık etkilerini birkaç faktörün açıklayabileceğini belirtiyorlar.

Geceleri ışık sirkadiyen saati düzenleyerek sağlığı kötüleştirebilir

Uykuya ek olarak, sirkadiyen sağlığın, hastalıkların önlenmesi ve optimal performans için hayati önem taşıdığı daha önceki birçok çalışmada gösterilmiş bir durumdur.

Işık güçlü bir melatonin baskılayıcıdır

Karanlık hormonu olarak da adlandırılan melatonin, anti-inflamatuar ve antioksidan özellikler de dahil olmak üzere birçok sağlık özelliği ile ilişkilidir. Melatonin gece tan karanlıkta daha çok salgılanan bir hormondur.

Artan fizyolojik strese ek olarak, geceleri uyanan insanlar başka riskli davranışlarda bulunabileceğinden, gece ışığının genel olarak kötü sağlık için bir belirteçtir.

Uyku vücudumuz için çok faydalı ve gereklidir. Fakat uykunun sağladığı tüm faydaları elde etmek için “Yatak odası ortamınızın serin, karanlık, sessiz ve düzenli olmalıdır.”

Yatak odası ışığını minimumda tutma konusunda birkaç ipucu:

  • Işıkları açmayın. Güvenlik için bir ışığın açık olması gerekiyorsa, zemine yakın, loş bir ışık yapın.
  • Işığın rengi önemlidir. Amber veya kırmızıturuncu ışık beyni daha az uyarıcıdır. Beyaz veya mavi ışık kullanmayın ve yataktan uzak tutun.
  • Dış mekan ışığını kontrol edemiyorsanız, karartma gölgeleri kullanın veya göz maskesi takın.
  • Yatağınızı dışarıdaki ışık yüzünüze parlamayacak şekilde yerleştirin.

Kaynak:

medicalxpress.com

Benzer Yazılar
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi